Translate

gothic etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster
gothic etiketine sahip kayıtlar gösteriliyor. Tüm kayıtları göster

1 Aralık 2019 Pazar

Edward Scissorhands - Makas Eller


Tarih:1990 Tür: Fantastik/Dram Süre: 105 dk. Yönetmen: Tim Burton
 Senaryo: Tim Burton,Caroline Thompson

Konusu; Edward,şehirden uzak bir şatoda yalnız yaşayan yaşlı bir mucidin icad ettiği bir robottur.Lakin,Elleri hariç her şeyini tamamlayan yaşlı mucidin karlı bir noel günü zamansız ölümü ile yarım kalan Edward’a  ellerinin yerine makas biçiminde keskin bıçaklar gelişigüzel monte edilir.
Böylece kasvetli soğuk şatosunda yalnız kalan Edward’ı bulan avon satıcıları onu daha sonra ancak filmlerde görebileceğiniz türde bir banliyöye getirirler ; rengarenk evler , yemyeşil çimenler asla kar yağdırmayan sıcacık güneşli havası olan Suburbia’ya!
Kendi kapalı ve karanlık şatosu ile saf hayalleri dışında,hiç bilmediği bu yeni dünyada acaba içine kapanık duygusal Edward’ı neler bekliyor?


Bir mekana, şehre, insanlara, hayat tarzına yabancı olmayı ve farklı olmanın her şeyin birbirine benzediği bir ortamda çıkardığı zorlukları masalsı bir güzellikle anlatan bir Tim Burton filmi. Tim Burton her ne kadar surreal hikaye anlatma tarzını bu filmde de devam ettirse de, Üzerinde durduğu konu gerçek hayatta herkesin özdeşleşebileceği bir konu. Yine bir yalnızlık öyküsü ,yine Tim Burton, sanırım başka kimse yalnızlığı bu kadar iyi anlatamayacak..
Çoğumuz Edward gibi, çevremize yabancı olmanın ne kadar hüzünlü olduğunu, asla cevremizle uyuşamamanın getirdiği stresi biliriz. Toplumdaki birçok yabancı gibi Edward da karanlık ve soğuk şatosundan, aşağıya, rengarenk minik evlerin bulunduğu, herkesin aynı saatlerde aynı şeyleri yaptığı, değişikliğin ,farklılığın kabul edilmediği Suburbia'ya bakarken, onlar tarafından kabul edilmeyi, sevilmeyi hayal ediyor filmde. Ama ne yazık ki bu mekanikleşmiş ve robotlaşmış toplum Edward’ı kabullenmiyor ve Edward şatosuna, ait olduğu yere geri dönüyor. Tim Burton bu sonla belki Edward'ı kendisiyle ve birçoğumuzun hayatıyla özdeşleştiriyor. Bu baş yapıt,daima kendine has olan ama toplum tarafından farklı olarak algılanıp sınırlandırılmaya çalışılan insanların her zaman robotlaşmış ve yozlaşmış toplum tarafından önce dışlanıp sonra da zorbalıkla geri tepilip, Edward gibi karanlık soğuk şatolarındaki yalnızlıklarına geri itileceklerini de gösteriyor.

Birkaç iyi insan dışında, tümüyle yozlaşmış insanların bulunduğu bir kasabada geçmektedir hikayemiz. Elleri makastan yapılmış olan; iyi kalpli, sevgi dolu, masum, hiçbir ahlaki bozulmaya uğramamış, saf ve belki filmdeki psikolog tarafından da söylendiği gibi '' uzun bir süre yalnız başına yaşadığı için hayalci bir yapıya sahip'' olduğundan elleriyle nesnelere inanılmaz güzellikte şekiller vermektedir. Fakat bu onun için hem herkesi kendine hayran bıraktıran bir özellik, hem de makas elleriyle birçok kazaya yol açtığı için üzülmesine ve dışlanmasına yol açan bir lanettir. Kasaba halkı tarafından dışlanışı aslında insanlara istemeden de olsa zarar vermesinin dışında, kendileri gibi yozlaştıramadıkları ve alışıla geldik toplum çizgisinin dışında olduğu içindir.


Filmde Winona Ryder’in canlandırdığı güzel kız Kim 'in Edward'a kendisine sarılmasını söylediğinde Edward'ın verdiği '' yapamam'' cevabı insanın içini burkar, çünkü Edward sevdiği insana zarar vermekten korkar. Kim' in sevgilisi olan gencin Kim'e olan yapmacık sevgisi, elinde olan güzelliğin farkında olmayışı ve hep daha fazlasını istemesi, bencilliği karşısında Edward'ın Kim'e karşı duyduğu masumane sevgiyle kıyaslanamaz.

Bir başka dikkat çeken olay ise; Edward'ın ahlak ve görgü kurallarını kendisini yapan mucidin ona okuduğu kitaplardan duyup öğrenmesine rağmen, yani diğer insanlar gibi toplum ve bilindik aile kurumunun içinde yetişmemiş ve uzun bir süre yalnız yaşamış olmasına rağmen, birçok insandan daha erdemli ve daha az yozlaşmış oluşudur. kafamızda ''acaba insanı bu denli dejenere eden toplum mu?'' sorusunun oluşmasına yol açmıştır.Edward Scissorhands,  etten ve ruhtan oluşan sıcak bedenlere sahip bir arada toplum içinde yaşayan insanların oluşturduğu devasa toplumun duygusuz ,dışlayıcı ,anlayışsız ve mekanikliğine karşın,kendisi soğuk ve metal bir bedene sahip yalnız bir robot olmasına karşın onlardan daha erdemli ,kucaklayıcı ,anlayışlı ve duygusal bir saflığa sahip olmanın sembolüdür.


Bas bas "ben bir Tim Burton filmiyim!" diye bağıran mükemmel sanat eseri. Biraz güzel ve Çirkin, biraz frankenstein, biraz pinokyo...farklı olmanın, yalnızlığın ve saflığın karanlık masalı...Masalsı senaryosu ve muhteşem yönetmenliği üzerine,harika görüntü efektleri,duygusal sahneleri iyice vurucu yapan müzikleri ve usta oyunculuk da bu filmi sinema tarihinde kült filmler kategorisine taşır..
Arka planlar,makyajlar, kasaba, şato, ortam dekorları, karakterlerin davranışları, mimikleri tam anlamıyla karanlık ama renkli ve fantastik bir atmosfer yaratır. Bu fantastik öğeler olabildiğince gothik bir hava verir ve bu film gothikler için bir şaheserdir daima.Ayrıca kar yağışı pek güzeldir, yağar da yağar.Keşke her zaman kar yağsa!


Oyuncular; Johnny Depp, Winona Ryder,Dianne Wiest ,A.Michael Hall, Kathy Baker

KÜNYE
Tür;Sanat,Sinema,Kült Film
İçerik;Film tanıtımı,İzlenimler
Kaynak;İzlediğim Filmler,Fan Clup,Tanıtım
Dönem;Şubat 2000
Güncelleme; Yok

4 Haziran 2019 Salı

Trees of Eternity- Broken Mirror (Kırık aynalar)



A Piece of me in your eyes – Gözlerinde benden bir parça
Reminds me of what’s forgotten – Bana unutulanları hatırlatır
I need to get closer to the fire – Ateşe doğru yaklaşmam
And feel my own reflection – Ve kendi yansımamı hissetmem gerek

A piece of me needs to die –Bir parçamın ölmesi gerek

A seed of the fatal kind – Ölümcül bir tohum gibi
No roots to grow and thrive –Büyümek ve serpilmek için kökü olmayan
Some things weren’t to stay alive- Bazı şeyler hayatta kalamazdı
Aborted while still in mind – Henüz aklımdayken yenilgiye uğradı

You gave me a sword to pierce a lie –Bir yalanı delip geçmek için bana bir kılıç verdin
Serrated edge for the demons inside – İçindeki şeytanlar için tırtıklı kenarlara sahip
A moment I’m torn between two tides – İki gelgit arasında parçalandığım bir anda
But all I need I bear inside – İhtiyacım olan her şey içimde taşıyacağım

Fear is a self-destructing fire – Korku kendini yok eden bir ateş
That burns what’s dead and dry – Ölü ve kuru olanı yakan
Tears clean the wound that’s left behind – Gözyaşları geride kalan yaraları temizler
When a shadow is forced into lights – Bir gölge ışıklara mecbur bırakıldığında

You gave me a sword to pierce a lie –Bir yalanı delmek için bana bir kılıç verdin
Serrated edge for the demons inside – İçindeki şeytanlar için testere gibi ağza sahip
A moment I’m torn between two tides – İki gelgit arasında parçalandığım bir an
But all I need I bear inside – Ama İhtiyacım olan her şeyi içimde taşıyacağım

Broken mirror – Kırık ayna
Beauty devices –Güzellik aletleri
Though it’s an illusion – Bir yanılsama olmasına rağmen
It can cut like a knife – Bir bıçak gibi kesebilir

Don’t try to give me  - Bana vermeyi denemeyin
What I think I desire – Neyi arzuladığımı hissediyorum
It’s mine to find – O beni bulur

You gave me a sword to pierce a lie –Bir yalanı delip geçmek için bana bir kılıç verdin
Serrated edge for the demons inside – İçindeki şeytanlar için testere gibi ağza sahip
A moment I’m torn between two tides – İki gelgit arasında parçalandığım bir anda
But all I need I bear inside – İhtiyacım olan her şeyi içimde taşıyacağım








KÜNYE
Tür;Sanat,Müzik,Rock/Metal
İçerik;Klip,Şarkı sözü,Türkçe Çeviri,Tanıtım
Kaynak;Dinlediğim Şarkılar,METALLIUM 2019-6
Dönem;Ocak 2017
Güncelleme; Yok

27 Mayıs 2018 Pazar

Unter Null - Destroy me (beni yok et)



I know you despise me –Biliyorum küçümsüyorsun beni
But what can I do – ama ne yapabilirim
You said you once loved me – bir zamanlar beni sevdiğini söylemiştin
I took it as truth – bunu doğru sanmıştım

I knew you'd destroy me – beni öldüreceğini biliyordum
With your very first hit - ilk vuruşunla birlikte
But it's already done – ama zaten bitti
I'm too scared to admit – itiraf etmek için çok çekindim

I know you despise me –Biliyorum hor görüyorsun beni
But what can I do – ama ne yapabilirim
You said you once loved me – bir zamanlar beni sevdiğini söylemiştin
I took it as truth – bunu gerçek sanmıştım

I knew you'd destroy me – beni yok edeceğini biliyordum
With your very first hit - ilk darbenle birlikte
But it's already done – ama zaten bitti
I'm too scared to admit – itiraf etmek için çok çekindim

The mindgames are timeless – zamansız akıl oyunları
The anguish won't end – acı sona ermez
I've tried to repair the things that won't mend – olmayacak şeyleri onarmaya çalıştım
The heartbreak is caustic – acı verici onur kırıcı olan
The rancour lays deep – korkunç derecede derin
I thought I would fight the battle so step- dimdik savaşacağımı düşündüm

I know you resent me – biliyorum bana kızıyorsun
With my every breath – her nefesimle
I'm sorry, I'm trying – üzgünüm deniyorum
I'd fight to the death – ölümle savaşacağım

I know you ignore me – biliyorum beni görmezden geldiğini
To punish my past – geçmişimi cezalandırmak için
To tarnish my future – geleceğimi lekelemek için
I thought it would last – sonuna kadar düşündüm

Destroy me – beni yok et
Destroy me – öldür beni
Destroy me – beni yok et
Destroy me – öldür beni

Destroy me – yok et beni
Destroy me – beni öldür

You'll take no more –Daha fazlasını alamazsın
I'll rise from it all – her şeyin üstündeyim
You'll see that I'm not who I was anymore – artık olduğum gibi değilim göreceksin
You can't tear me down – beni parçalayamazsın
You can't bring me pain – bana acı çektiremezsin
I will never be the martyr again – asla şehit olmayacağım

You'll take no more –Daha fazlasını alamazsın
I'll rise from it all – her şeyin üstündeyim
You'll see that I'm not who I was anymore – artık olduğum gibi değilim göreceksin
You can't tear me down – beni mahvedemezsin
You can't bring me pain – bana acı çektiremezsin
I will never be the martyr again – asla şehit olmayacağım

Destroy me – beni yok et
Destroy me – öldür beni
Destroy me – beni yok et
Destroy me – öldür beni

Destroy me – yok et beni
Destroy me – beni öldür

Destroy me – beni yok et
Destroy me – öldür beni
Destroy me – beni yok et
Destroy me – öldür beni

Destroy me – yok et beni

Destroy me – beni öldür








KÜNYE
Tür;Sanat,Müzik,Rock/Metal
İçerik;Klip,Şarkı sözü,Türkçe Çeviri,Tanıtım
Kaynak;Dinlediğim Şarkılar,METALLIUM 2017-5
Dönem;Nisan 2016
Güncelleme; Yok

18 Şubat 2018 Pazar

Norther-Everything (Her şey)




Everything I had is gone and all I cared is dead  - Sahip olduğum her şey gitti ve değer verdiklerim öldü
There's nothing to lean on, there's nothing to hold on - Ne dayanacak ne de bekleyecek hiçbir sebep yok
Now all is said and done left behind - Artık söylediğim ve yaptığım her şeyi geride bıraktım
Like a dream - Bir rüya gibi
There's nowhere to go nowhere to go to - Gidecek hiçbir yer yok Gidecek hiçbir yer yok

I thought I had it all – Her şeye sahip olduğumu sanmıştım
I thought I had it all – Her şeye sahip olduğumu sanmıştım
I thought I had it all – Her şeye sahip olduğumu sanmıştım
I thought I had it all – Her şeye sahip olduğumu sanmıştım


You took it all, all away – Her şeyi götürdün,uzaklara
Left me there, there to stay - Beni terkettin orada kalmam için
Feeling so cold now I'm on my own now - Artık çok üşüyorum,yapayalnızım
Why should I live my life anymore - Peki artık neden kendi hayatımı yaşamalıyım ki
You are gone and I lost it all - Sen gittin ve ben her şeyi kaybettim
There's nothing to lean on, nothing to hold on - Ne sabredecek ne de bekleyecek hiçbir sebep yok

You were everything in my heart - Sen kalbimdeki her şeydin
and my heart still beats, these empty beats - Ve kalbim halen çarpıyor,boşu boşuna atıyor
You were everything in my heart - Sen kalbimdeki her şeydin
and my heart will go on, without you - Ve kalbim atmaya devam edecek,sensiz

Still I have to carry on, carry on and on - Yinede bunu sürdürmek zorundayım
There's nowhere to go to, nowhere to go to - Gidecek hiçbir yer yok Gidecek hiçbir yer yok
I'll hope this pain will fade away- Umarım ki bu acı unutulup gidecek
Fade away some day - Bir gün unutulup gidecek

There's nothing to live for, there's nothing to die for - Ne yaşamak ne de ölmek için hiçbir sebep yok

I thought I had it all – He rşeye sahip olduğumu sanmıştım
I thought I had it all – He rşeye sahip olduğumu sanmıştım
I thought I had it all – Her şeye sahip olduğumu sanmıştım
I thought I had it all – Her şeye sahip olduğumu sanmıştım

You were everything in my heart - Sen kalbimdeki her şeydin
and my heart still beats, these empty beats - Ve kalbim hala çarpıyor,boşu boşuna atıyor
You were everything in my heart - Sen kalbimdeki herşeydin
and my heart will go on, without you - Ve kalbim çarpmaya devam edecek,sensiz

You were everything in my heart - Sen kalbimdeki her şeydin
You were everything in my heart - Sen kalbimdeki her şeydin
You were everything in my heart - Sen kalbimdeki her şeydin
and my heart still beats, these empty beats - Ve kalbim hala çarpıyor,boşu boşuna atıyor
You were everything in my heart - Sen kalbimdeki her şeydin
And my heart will go on, without you - Ve kalbim hala çarpıyor,boşu boşuna atıyor


You were everything in my heart - Sen kalbimdeki her şeydin



















KÜNYE
Tür;Sanat,Müzik,Rock/Metal
İçerik;Klip,Şarkı sözü,Türkçe Çeviri,Tanıtım
Kaynak;Dinlediğim Şarkılar,METALLIUM 2009-2
Dönem;Mart 2010
Güncelleme; Yok

29 Ekim 2017 Pazar

ANGEL-A (Melek)



Tarih:2005 Tür: Fantastik/Dram Süre: 91dk. Yönetmen: Luc Besson Senaryo:Luc Besson

Konusu;Andre düzenli bir hayatı olmayan,küçük hayallerine büyük yalanlar söyleyerek ulaşmaya çalışan işsiz bir serseridir.Bu hayat biçiminin getirisi olarak başı beladan kurtulmaz ,borç batağına batar ve belalı acımasız alacaklı çeteleri de peşine takar.Birkaç yardım alma ve çözüm arama denemesinin de başarısız olmasıyla durum iyice içinden çıkılamaz bir hale gelince yalnız kalan,iyice bunalan ve tüm umudunu kaybeden paris in cennetvari ortamında cehennemi yaşayan Andre intihar etmeye karar verir ve atlamak için bir köprünün üzerine çıkar!O sırada Angel-a isimli uzun boylu sarışın muhteşem güzellikte bir kadın karşısına çıkar!Andre nin hayatı artık çok farklı bir yöne doğru ilerleyecektir!




Filmin ilk dikkat çeken kısmı baştan sona siyah-beyaz olmasıdır.Bu durum filmin içeriğine ve gidişatına havasına ayrı bir anlam verir öyle ki bu film renkli olsa eğreti dururdu emin olun lakin bu siyah beyaz  film içeriği ile bayağı bir renkli.Filmin senaryosu kesinlikle olağan dışı Luc Besson tarzını iyice konuşturmuş ve böylece akıldan çıkmayacak kült bir yapım ortaya çıkmış.
Zorluklarla dolu hayatın artık iyice uçuruma yaklaşması sorunların girdabına kapılıp kişinin kendisine uzatacak bir yardım eli bulamayıp soğuk ve karanlık hayata karşı yapayalnız olduğunu her yönüyle hissedip bunun artık hayatının tek gerçeği olduğunu anlamasıyla artık yorulup pes etmeyi düşünürken tam o anda ortaya çıkan ''göklerden inen kurtarıcı melek'' düşüncesine dair muhteşem bir filme imza atmış yönetmen ve oyuncu kadrosu.Yer yer komik yer yer romantik yer yer macera dolu ve heyecanlı olan bu dramatik film içerisinde hayata dair bir çok mesaj barındırıyor ve insanı o siyah beyaz hikayesi ile hayatı sorgulamaya ve derin düşüncelere itiyor!Diyaloglara dayanan siyah beyaz bir film olmasına rağmen bu öyle bir hikaye ile ortaya konuluyor ki masalsı muhteşem bir yapım ortaya çıkmış ve bu sıkıcı olmayı bırak sizi kendisine bağlıyor!gerçek ile masalın fantastik bir biçimde muhteşem uyumu!Filmin müzikleri de buna ekstra katkı vermiş oyunculuklar efsanevi!
Film bittiğinde kendinizi çok farklı düşünceler içinde boşlukta hissediyorsunuz!böylece bu film aklınıza kazınmış oluyor!


-Melek olduğumu söylemem bana inanman için yeterli değil mi?
-Artık kimse mucizelere inanmıyor Angela!İnsanlar kanıt istiyorlar,görmeden dinlemeden inanmıyor artık kimse.Kanıtla bana!



Oyuncular: Jamel Debbouze,Rie Rasmussen,Gilbert Melki

KÜNYE
Tür;Sanat,Sinema,Kült Film
İçerik;Film tanıtımı,İzlenimler
Kaynak;İzlediğim Filmler,Fan Clup,Tanıtım
Dönem;Aralık 2006
Güncelleme; Yok

20 Ağustos 2017 Pazar

Sonsuza Dek!



Kaybetmiştir sanki ruhunu,hiçbirşeyi umursamaz…
O karanlıktan gelendir...
Yemez,Uyumaz ve asla unutmaz...
O lanet ve ölüm getirendir...
İntikamını alana dek asla durmaz...
O ölümsüz aşkını ruhunda ve bedeninde taşıyacak...
Daima ... Sonsuza dek...





KÜNYE
Tür;Sanat,Siir,deneme
İcerik;Siir,Nergis
Kaynak;Narkissos (siirlerim)
Dönem;Eylül 1998

HIM - Join me in death (Ölümde bana katıl)



Baby join me in death - ölümde bana katıl bebeğim

Baby join me in death - ölümde bana katıl bebeğim

Baby join me in death - ölümde bana katıl bebeğim

We are so young - biz çok genciz
our lives have just begun - hayatlarımız daha yeni başladı
but already we're considering escape from this world - ama şimdiden bu dünyadan gitmeyi düşünüyoruz
and we've waited for so long for this moment to come - ve bu anın gelmesi için çok uzun zaman bekledik
was so anxious to be together, together in death - ölümde birlikte olmak için çok arzuluyum

Won't you die tonight for love - bu gece aşk için ölmez misin
Baby join me in death - ölümde bana katıl bebeğim
Won't you die - ölmez misin
Baby join me in death - ölümde bana katıl bebeğim
Won't you die tonight for love - bu gece aşk için ölmez misin
Baby join me in death - ölümde bana katıl bebeğim

This world is a cruel place - bu dünya zalim bir yer
and we're here only to lose - ve biz sadece kaybetmek için buradayız

so before live tears us apart let death bless me with you - öyleyse yaşam bizi ayırmadan ölümün beni seninle bütünlemesine izin ver

Won't you die tonight for love - bu gece aşk için ölmez misin
Baby join me in death - ölümde bana katıl bebeğim
Won't you die - ölmez misin
Baby join me in death - ölümde bana katıl bebeğim
Won't you die tonight for love - bu gece aşk için ölmez misin
Baby join me in death - ölümde bana katıl bebeğim
join me in death – ölümde bana katıl

this live ain't worth living - bu hayat yaşamaya değmez
this live ain't worth living - bu hayat yaşamaya değmez
this live ain't worth living - bu hayat yaşamaya değmez
this live ain't worth living - bu hayat yaşamaya değmez

Won't you die tonight for love - bu gece aşk için ölmez misin
Baby join me in death - ölümde bana katıl bebeğim
Won't you die - ölmez misin
Baby join me in death - ölümde bana katıl bebeğim
Won't you die tonight for love - bu gece aşk için ölmez misin
Baby join me in death - ölümde bana katıl bebeğim







KÜNYE
Tür;Sanat,Müzik,Rock/Metal
İçerik;Klip,Şarkı sözü,Türkçe Çeviri,Tanıtım
Kaynak;Dinlediğim Şarkılar,METALLIUM 2009-1
Dönem;Eylül 2010
Güncelleme; Yok

18 Haziran 2017 Pazar

NOCRA -in my dreams (ruyalarmda)








Stars were lit in the mourning sky – Yas tutan gökte yıldızlar yakıldı

And the granite graves embraced the moonlight- Ve granitten mezarlar ay ışığını kucakladı
And the dead light fondled and lured – Ve ölü ışık meraklı ve çekingen
In empty hands of eternal sleep – Ebedi uykunun boş ellerinde

Thick soft dark night curled up over the sea – Kalın yumuşak karanlık 1 gece deniz üstünde kıvrılmış
Waves with a quiet whisper, rushed by in the wind - Dalgalar sessiz bir fısıltıyla rüzgârda koştu
Breaking someone's dream into a thousand pieces - Birinin rüyasını binlerce parça halinde kırarak
Bugged a deserted beach and ran back again - Terk edilmiş bir kumsal aradı ve tekrar koştu

The wind swept over the water surface - Rüzgar suyun yüzeyini süpürürken
Bearing, with a low moan the mirror of sky - Kısık inilti ile gökyüzünün aynasını taşırken
Wonderful world of night wonderful world of darkness - Harika geceler dünyası harika karanlık dünya
Will not be burned by dawn - Şafak vakti yakmazlar

Between the purple mountains - Mor dağların arasında

Where the path inside the void - Boşluğun içindeki yol nerede
A hedge of bodies and dead trees – Cesetlerden ve ölü ağaçlardan ibaret çitlerle
Where tongues of flame scare the darkness – Karanlık alevlerin korkunç uzantıları nerede
Under gray skies slowly melting in time – Gri gökyüzünün altında yavaşça eriyor

Ended again a trip that lasted an eternity -  Sonsuza kadar süregelen bir gezi sona erdi
Eyes closed again and tears froze - Gözler tekrar kapandı ve gözyaşları dondu
A beckoning, dark tomb of the unknown - Bilinmeyen bir karanlık mezarlık
Master reigned in the castle of dreams – Hayallerin kalesinde hüküm sürdü














KÜNYE
Tür;Sanat,Müzik,Rock/Metal
İçerik;Klip,Şarkı sözü,Türkçe Çeviri,Tanıtım
Kaynak;Dinlediğim Şarkılar,METALLIUM 2017
Dönem;Kasım 2016
Güncelleme; Yok

3 Haziran 2017 Cumartesi

28 DAYS LATER 1-2 – 28 GÜN SONRA 1-2 (SERİ)



Tarih:2002 Tür: Korku/Gerilim Süre: 113dk. Yönetmen: Danny Boyle Senaryo:Alex Garland

Konusu; İngiltere de bir genetik araştırma laboratuvarında insanlardaki şiddetli psikolojik sapkınlıklar bozukluklar neticesinde oluşan saldırganlık ve vahşi davranışları ,depresyon ve şizofreni gibi ruhsal hastalıkları tedavi etmek amacıyla bilim adamları uzun deneyler sonrasında  'rage(öfke)' isimli bir virüs geliştirirler.Fakat bu deneylerin maymunlar üzerinde yapıldığını öğrenen hayvansever örgütler buna büyük tepki gösterirler ve bir grup hayvansever gizlive laboratuvara girer ve virüslü olan denek maymunlarını serbest bırakmaya kalkışırlar.Bu esnada grup elemanlarının maymunların ısırıklarına maruz kalıp virüsü kapmasıyla olaylar başlar.



Zombilerin odağında olduğu kıyamet senaryosunun önde gelen kült filmlerinden biridir 28 gün sonra filmi.Karakterler biraz üstünkörü olsa da kurgusu ve görsel efektleri kamera açıları profesyonelce işlenmiştir.Zombilerin bilindiğinin aksine hızlı hareket kaabiliyetleri neticesinde kovalamaca ve aksiyon sahneleri ile gerilimi son dozuna dek hissettirir.Ayrıca psikolojik dramatik duygusal geçişleri de çok iyi yansıtmaktadır.Tüm bunların üzerine ise John Murphy-İn the house-the heartbeat adlı eseri başta olmak üzere soundtrackleri da kesinlikle üzerine lezzetli bir krema gibi serpilmiştir.





Filmin özellikle başlangıç olmak üzere bazı sahneleri için manchester şehrinin boşaltıldığını da göz önüne alırsak bayağı bir emek verilmiş başarılı türünün kült yapıtı olan bu filmi sadece türünün değil tüm sinema severlerin kesinlikle izlemesi gerekir.

serinin devam filmi ise yine Danny Boyle nin yönetmenliğinde J C Fresnadillo nun senaristliğiyle  ''28 hafta sonra'' ismiyle 2007 de 100 dk. süreyle çekilmiştir.Baş rollerde Jeremy Renner,Rose Bryne,İmogen Poots muhteşem oyunculuklarıyla filmin hakkını vermişlerdir.Bu devam filminde ilk filmde yayılan virüs ordu tarafından kontrol altına alınmış yaşam ve sosyal düzen yeniden kurulmaya başlanmıştır sağ kalan sivil mülteciler tekrar bu yaşam alanlarına toplanmaktadır ancak aralarından biri bir sır saklamaktadır bu sır kıyameti insanlığa yeniden yaşatacaktır.İlk filmini aratmaz hatta ilk filmden daha iyi olduğunu söyleyenler bile vardır.Yine oyunculuk kurgu ve aksiyon-gerilim sahneleriyle müzikleriyle genellikle devam filmlerinin ilk filmin gölgesinde kalması olayını kırmış başarıyı üstüne koyarak sürdürebilmiş nadir devam filmlerinden biridir.




Oyuncular: Cillian Murphy,Brendan Gleeson,Naomie Harris,Luke Mably


KÜNYE
Tür;Sanat,Sinema,Kült Film
İçerik;Film tanıtımı,İzlenimler
Kaynak;İzlediğim Filmler,Fan Clup,Tanıtım
Dönem;Ocak2004
Güncelleme; Yok

13 Eylül 2015 Pazar

EMILIE AUTUMN - I WANT MY INNOCENCE BACK (MASUMİYETİMİ GERİ VER)


I WANT MY İNNOCENCE BACK  – masumiyetimi geri istiyorum
AND İF YOU CAN’T GİVE TO ME – ve eğer sen veremiyeceksen
I WİLL CUT YOU DOWN – seni doğrarım
AND I WİLL RUN YOU THROUGH  – ve sonuca koşarım
WİTH THE DAGGER YOU SHARPENED – bilenmiş kama sayesinde
ON MY BODY AND SOUL – ruhum vücudumdayken
BEFORE YOU SLİT ME İN TWO – önce iki kere kestin
AND THEN DEVOURED ME WHOLE – ve o zaman yok ettin bütünlüğümü

I WANT MY İNNOCENCE BACK – masumiyetimi geri istiyorum
I WANT MY İNNOCENCE BACK – masumiyetimi geri istiyorum
I WANT MY İNNOCENCE BACK – masumiyetimi geri istiyorum

I WANT MY İNNOCENCE BACK – masumiyetimi geri istiyorum
I WANT MY İNNOCENCE BACK – masumiyetimi geri istiyorum
I WANT MY İNNOCENCE BACK – masumiyetimi geri istiyorum

I WANT MY İNNOCENCE BACK – masumiyetimi geri istiyorum
AND İF YOU CAN’T PACİFY ME  – ve eğer sen rahatlatamayacaksan beni
I WİLL BREAK YOUR BONES– kemiklerini kırarım
YOU THİNK I’M BLUFFİNG JUST TRY ME – blöf yaptığımı sanma
I WİLL NEVER FORGET – asla unutmam
THE WORDS YOU USED TO ENSNARE ME – lafların beni tuzağa düşüremez
TİLL MY DYİNG DAY – ölüm günümü çek
YOU’LL SUFFER FOR THİS I SWEAR– acı çekeceksin yemin ediyorum

I WANT MY İNNOCENCE BACK – masumiyetimi geri istiyorum
I WANT MY İNNOCENCE BACK – masumiyetimi geri istiyorum
I WANT MY İNNOCENCE BACK – masumiyetimi geri istiyorum


I WANT MY İNNOCENCE BACK – masumiyetimi geri istiyorum
I WANT MY İNNOCENCE BACK – masumiyetimi geri istiyorum
I WANT MY İNNOCENCE BACK – masumiyetimi geri istiyorum

AND I DEMAND– ve istiyorum
YOU PUT MY HEART BACK İN MY HAND –  kalbimi ellerime geri koy
AND WİPE İT CLEAN– ve onu temizle
FROM THE MESS YOU MADE OF ME– bana yaptığın pislik yüzünden

AND I REQUİRE– ve ben istiyorum
YOU MAKE ME FREE FROM THİS DESİRE – arzunu gerçekleştirmek için bana yaptığın 
AND WHEN YOU LEAVE– ve bıraktığın zaman masumiyetimi
I’D BETTER BE THE İNNOCENT– daha iyi hissedeceğim
I USED TO BE–  kullanılmış olarak

I WANT MY İNNOCENCE BACK – masumiyetimi geri istiyorum
I WANT MY İNNOCENCE BACK – masumiyetimi geri istiyorum
I WANT MY İNNOCENCE BACK – masumiyetimi geri istiyorum
I WANT MY İNNOCENCE BACK – masumiyetimi geri istiyorum

I WANT MY İNNOCENCE BACK – masumiyetimi geri istiyorum
I WANT MY İNNOCENCE BACK – masumiyetimi geri istiyorum
I WANT MY İNNOCENCE BACK – masumiyetimi geri istiyorum

I WANT MY İNNOCENCE BACK – masumiyetimi geri istiyorum
I WANT MY İNNOCENCE BACK – masumiyetimi geri istiyorum
I WANT MY İNNOCENCE BACK – masumiyetimi geri istiyorum





KÜNYE

Tür;Sanat,Müzik,Rock/Metal
İçerik;Klip,Şarkı sözü,Türkçe Çeviri,Tanıtım
Kaynak;Dinlediğim Şarkılar,METALLIUM 2009
Dönem;Kasım 2009
Güncelleme; Yok