Translate

15 Temmuz 2019 Pazartesi

graveROCK-Ölüler- Rocker's dead

graveROCK - ÖLÜLER - ROCKER'S DEAD




Bon Scott -Ac/Dc- (09.06.1946-20.02.1980)


Ac/Dc grubunun malzemelerini taşıyan kamyonun şöförlüğünü yaparken sesinin kalitesi fark edilerek grubun vokalisti olan Scott grubun rock dünyasında yer edinmesinde de önemli bir yere sahip olmuştur.Highway To Hell albümü Scott'ın AC/DC ile yaptığı ilk ve son albüm oldu.33 yaşında bir gece aşırı alkol aldıktan sonra arkadaşının arabasında sızdı ve onu bulduklarında ölmüştü.Ölüm nedeni ise kendi kusmuğunda boğulmasıydı.Ölümü kayıtlara kaza olarak geçti. Ölümünden sonra, Brian Johnson ile yoluna devam etme kararı alan Ac/Dc’nin Brain ile çıkardıkları ilk albümü olan Back in Black’te yer alan ‘Have a Drink on Me’ şarkısı Bon Scott adına ihtaf edilmiştir.

Brian Jones -Rolling Stones- (26.02.1942-03.07.1996)


Lewis Brian Hopkins Jones, The Rolling Stones grubunun kurucu üyesi ve İngiliz rock müzisyeni. Brian, blues gitaristi olmasının etkisiyle grubun yükselişinde önemli bir paya sahiptir.Zamanla Grubun Rock'n Roll tarzına hızla kaymasıyla Brian o ilk dönemlerdeki etkisini kaybedip ,Mick Jagger ve Keith Richards’ın gölgesinde kaldı ve 1969 yılında gruptan ayrılarak yerini Mick Taylor’a bıraktı.

Rolling Stones tekrar kurulduğu zamanlarda Brian'ın içine düştüğü uyuşturucu bağımlılığı onun turlara çıkmasına ve kayıtlara katılmasına iyiden iyiye engel olacak bir seviyeye gelmişti artık.Grupta Jagger'in liderlik rolü üstlenmesi,birde üstüne Richard'ın Brian'ın kız arkadaşına asılması tansiyonları iyice yükseltmişti.Brian,Haziran 96'da grubu terk ettikten 1 ay sonra Hartfield İngilterede'ki çiftlik evinin yüzme havuzunda ölü bulundu.Resmi açıklamalara göre 27 yaşında bir kazaya kurban gitmişti.Böylece 27 yaşında ölen Rockerler silsilesinin başlangıcını oluşturdu.Esrarengiz ölümü üzerine kitaplar bile yazıldı;biri Laura Jackson tarafından yazılan 'Golden Stone-The Untold Life and Death of Brian Jones' diğeri ise Geoffery Giuliano'nın "Paint It Black-The Morder Of Brian Jones"adlı kitabı.Uzun bi süre sonra Brian'ın kız arkadaşı Anna Wohkin'de "Murder of Brian Jones"adlı kitabı yazdı.Anna'ya göre Brian tahmin edilenin aksine uyuşturucu veya alkolden ölmedi,çünkü o zamanlar bunları kullanmayı bırakmıştı ve şüpheli olarak Brian'ın çiftliğinde çalışmış Frank Thorogood'u gösterdi.Ona göre Frank,Brian'ın para için öldürülmüş olabilirdi.Polis araştırmayı tekrar başlattı ama ne yazık ki kayda değer birşey bulunamadı

Clifford Lee Burton -Metallica- (10.02.1962-27.09.1986)


Metallica'dan önce Trauma ve Flotsam&Jetsam'da çalan unutulmayacak bir müzisyendi.Metallica'nın emin adımlarla yürüdüğü yollarda hep izleri vardı.The Justice Tour için İsveç'e giderken buzlu yolda trafik kazası sonucu turne otobüsünün camından fırlayarak öldü.Trajik Ölümü Grupta büyük üzüntüye yol açtı ve yerinin hiç dolmadığı söylendi.Kendi kuralları olan,bass gitarı penasız çalan,diğer Metallica elemanlarından farklı daha geleneksel bir heavy metal tarzına sahip biriydi,kurşun yerine bıçak atan bir silah icat etmeyi istedi hep.Anısına ‘To Live Is To Die’ şarkısı yazıldı. Grup tarafından özümsenen Burton,Metalica grubu üyeleri yerine gelen basçıların hep onunla kıyaslanmasına sebep oldu.Bu durum Metal aleminin en dikkate değer basçılarından biri olan Jason Newsted in sürekli dışlanıp gruptan ayrılmasına bile neden olmuştur.Neredeyse tüm Metallica konserlerinde,Kirk Hammet tarafından anısına,bir gitar klasiği olan Goin Down'ın küçük bir pasajı çalınır.

Criss Olivia -Savatage-  (03.04.1963-17.11.1993)


 1978'de Florida'da Jon(vokal)ve Criss(gitar) kardeşler tarafından Avatar adında kurulan grup sonra adını Savatage olarak değiştirdi.Judas Priest ve Iron Maıden tarzında müzik yapan grubun tarzı;dramatik ve kompleks müziğin operatik konsepte buluştuğu melodik hard rock olarak tanımlayabiliriz.Rock metal dünyasında bilinen ama hak ettiği değeri tam bulamayan gitaristlerin başında gelen Criss çelik pena kullanmasıyla ünlüdür.1993'de Criss ve karısı Dawn Floida'daki Livestock Müzik Festivaline giderken,sarhoş bir sürücünün neden olduğu araba kazasında,Criss 30 yaşında öldü.Criss'in daha önce çıkarmayı planladığı Tac Mahal adlı solo proje John tarafından tamamlandı.Mezarı Florida'nn Palm limanında bulunuyor.Criss'in yerine Testament'in eski gitaristi Alex Skolnick geçti.Bu olaydan sonra John bir süre vokal yapmadı.Vicious Rumors, Word of Mouth albümündeki Thunder and Tain adlı parçayı Criss Oliva'ya adıyor.Lakin grubun vokalisti Carl Albert de bir araba kazası geçirerek 1995 te hayatını kaybetmiştir.

Chuck Schuldiner -Death- (13.05.1967-13.12.2001) 



Death Metal türünün isim babası ve efsanevi grup Death'in hem vokali hem de gitaristiydi.1999'da beyninde bir tümör olduğu teşhis edildi,2000’de birdizi operasyon geçirdi ve düzeldi derken ileriki aylarda Chuck'ın durumu yine kötüleşti ve 34 yaşında öldü.Müzik kariyeri 1983'ün sonlarında Mantas'a gitarist olmasıyla başladı,1983'de 16 yaşındayken Death'i kurdu ama 1987'ye kadar ilk albümleri Scream Bloody Gore yayınlanmadı.Chuck,bir gitarist olarak yazdığı keskin rifler ve Rob Halford'san esinlenerek yarattığı güçlü scream vokalleriyle extreme death metalin en yukarılarına taşıdı Death'i.90ların sonuna doğru Control Denied adlı yan projesiyle de uğraştı.Her şeyden önce profesyonel bir müzisyen,usta bir besteci ve underground bir efsane olarak kaldı hafızalarda.Chuck'ı Anma Geceleri hala devam etmekte.

Cozy Powell -Black Sabbath- (29.12.1947-05.04.1998)


Davulcu Cozy(Colin) Cozy Powell, İngiliz baterist. Asıl adı Colin Flooks olmasına rağmen adını caz davulcusu olan Cozy Cole'dan esinlenerek Cozy Powell olarak kullanmıştır. 1998'de 50 yaşındayken İngiltere'de bi trafik kazasında aldığı ağır yaralardan dolayı öldü.Rainbow,Black Sabbath,Jeff Beck,Geneva,The Who's Roger Daltrey,Gary Moore,Queen's Brian May,Whitesnake,Michael Schenker,Peter Green,Lake and Powell gibi büyük gruplarda ve kendi projesi Cozy Powell's Hammer'da davul çaldı."Best of Cozy Powell"adı atında Cozy'nin 3 solo projesini yayınlandı 


Dead (Per Yngve Ohlin) -Mayhem- (16.02.1969-08.04.1991)


Mayhem'in ilk kadro değişimi efsane vokalist Dead'in,Morbid(sadece December Moon adlı demoda yer aldı)grubundan ayrılıp Mayhem'de Messiah'ın yerine geçmesiyle oldu.1991'de çıktıkları Almanya turunda Mayhem en extreme sahnesinde konser veriyordu.Dead sahnede jilet ve kesici aletlerle kendini keserken,domuz kafaları havada uçuşuyordu.Bu turun bitiminden kısa süre sonra Dead,Euronymous'un dağ evinde tüfekle kendini vurdu.Çok az konuşan,kendi içine kapanık ve melankolinin dibine vurmuş biriydi.Bu dünyaya ait olmadığını düşünürdü.Konserler Dead'le birlikte ölümcül bir hava kazanmıştı;konserlere getirdiği ölü kuzgunu ile parçalara"ölümün nefesini koklayın"diyerek başlardı.Euronymous dükkanında cesedini bulduğunda fotoğraflarını çekti ve daha sonra albüm kapaklarında kullandı..Geriye ironik bir not bırakmıştı"Excuse all the blood".1992'de Mayhem"Live in Leipzing"adlı resmi live albümü Dead'in anısına yayınladı,kapakta ise"Died By His Own Hands"yazıyordu.

Çok genç yaşta intihar eden Dead ,black metal dünyasında rol model karakter ve müzisyen olarak efsaneleşmiştir.Kendi eseri olan ‘Freezing Moon’ şarkısı da kült bir black metal örneğidir.En çok anılan ve tartışmaların yapıldığı Dead in intiharında , katıldığı Mayhem grubunun kurucusu olan Euronymous,çoğu kez dolaylı nedenlerden etkisi olduğu nedeniyle suçlanmıştır.

Dimebag Darrel -Pantera- (20.08.1966-08.09.2004)


Damageplan ve Pantera'nın gitaristi 38 yaşında Ohio'da bir gece klubündeki Damageplan konserinde vurularak öldürüldü.Bir country bestecisi olan Jerry Abbot'un oğlu olan Dimebag,En başta bateriye yöneldi lakin bateride fazla iyi olmadığını düşündü ve gitara merak salarak Texas'taki stüdyolarında çalışan blues gitaristlerden etkilendi.16 yaşında katılmaya başladığı gitar yarışmalarında sonunda men edildi,çünkü katıldıklarının hepsini kazanıyordu.Rebel Meets Rebel adı altında country müzisyeni David Allan Coe ile çalışmalarda bulundu ve Casoline adlı yan projesiyle uğraştı.1981 de bateride sayılı yetenekler arasında gösterilen kjardeşi Vinnie Paul ile birlikte efsaneci Pantera grubunu kurdu ve rock metal tarihine geçti.Guitar World adlı bir dergide yazdığı teknik yazılar "Riffer Madness"adlı bir kitapta toplandı.Metal camiasında sağlam yere sahip bir gitaristti,öldükten sonra pek çok müzisyen onun adına demeçler verdi.Black Lebel Society'nin Mafia albümünden In This River parçası ölümünden sonra yakın arkadaşı Zakk Wylde tarafından Dimebag'e adandı.

Einar Andre Frederiksen -Funeral- (04.06.1973-10.02.2003)


Funeral adlı Norveçli funeral/doom grubunun basçısı ve bestecisi Şubat 2003'de intihar etti.Einar'ın ölümüyle büyük bir üzüntüye kapılan grup yeni basçı aramak yerine her şeyi dondurdu. Funeral doom olayını sadece müziğine işlemeyen aynı zamanda bunun psikolojisini tamamiyle gerçek hayatına yansıtan Einar Manik depresifti ve vücuduna defalarca faça jilet ve bıçak yaraları kazırdı hatta vücudunda façalardan yer kalmamıştı ,onun bu kesiklerle dolu vücudunun bir resmi mektup arkadaşı oldukları söylenen Abyssic Hate'in Suicidal Emotions albümünün kapağını oluşturmaktadır. Ölümünden yaklaşık 1 yıl sonra çıkan fallen albümü A Tragedy's Bitter End kendisine adanmıştır. Ayrıca Funeral'ın From These Wounds albümünün ismi de Einar'ın şiirlerinden alınmıştır.

Eric Carr -Kiss- (12.06.1950- 24.10.1991)


Gerçek adı Paul Caravello olan Eric,müziği bırakmayı düşündüğünde,geceleri Flasher adlı bir rock cover grubunda davul çalıp,gündüzleri ise soba tamiri yapıyordu.Bir arkadaşı Kiss grubunun davulcu değişikliğini Paul'a haber verdi ve Paul bir demo ve foto ile gruba katılmak için başvurdu.Yeteneğine hayran kalındı ve Paul artık Eric Carr olarak bilinmeye başladı.Devasa bir bateri seti ile Grubun tarzını daha hızlı ve sert hale getiren Eric'in kötüye giden sağlığı nedeniyle Kiss’in 1991'deki yeni albüm çalışmaları ertelendi,daha sonra çok nadir görülen kalp kanseri olduğu açıklandı ve 41 yaşında öldü. 

Euronymous (Qystein Aarseth) -Mayhem- (22.03.1968-10.08.1993)


Kariyerine 1986'da çıkardıkları Pure Fucking Armageddon albümüyle başlayan Mayhem,2.kuşak Black Metalin öncüsü olup,Black Metal Mafia olarak bilinen ‘True Norwegian Black Metal Hareketi’ ile tarihe geçmiş inanılmaz bir gruptur.Euronymous,1991'de Oslo'da bugün artık bir nevi black metal müzesi haline gelmiş olan Helvete(cehennem)adlı bir plak dükkanı açmıştı,Deathlike Silence adında da sadece şeytani müzikler yapan underground gruplarla ilgilenen küçük bir şirketi vardı ve Mayhem,Darkthrone,Emperor ve Burzum'dan oluşan The Black Circle'ın kurucusuydu.Bu gruplar Black Circle'ın dış kısmını,fanlar ve gruba katılmak isteyen Black Metal grupları ise iç kısmını oluşturuyordu.Black Circle'ın hristiyan kliseleri yakma,İngiltere,İsveç ve Finlandiyalı grupları tehdit etmek,uyuşturucu,darp,toplum huzurunu bozmak ve hatta cinayet gibi olaylara adı karışmıştır.
Euronymous için ölüm bulutları, dead in intiharı sonrasında onu sürekli aşağılayıp akabinde intiharı sonrasında da dağılmış kafatasının resimlerini çekip parçalarını yakın arkadaşlarına dağıtmasına tepki gösteren Mayhem Basçısı Necrobutcher in yerine gruba yeni basçı olarak The Count Grishnack (Varg Vikernes)'ın katılmasıyla toplanmaya başladı.Varg’ın dead ve Necrobutcher gibi ağırbaşlı olmaması asi ve dikkafalı karakteri ortamda kral gibi davranan Euronymous ile Varg arasında bir güç ve iktidar savaşına dönüşmeye başladı,Ayrıca Varg’ın muhteşem bir müzik yeteneğine sahip olması ile tek başına kurup götürdüğü Burzum un gittikçe hayran sayısını arttırması Euronymous ve Mayhemi gölgede bırakmaya başladı ,bu Vrag ile Euronymous arasında şiddeti gittikçe artan bir rekabete yol açtı.Varg ın da Black Circle'da yapılanları arkadaşlarına anlatması ve Euronymous u hedef göstermesi ile çıkan söylentilerle kopmalar başladı.Euronymous bundan hiç hoşlanmadı ve The Count ile sözlü kavgalar başladı.Bu sırada Burzum'un Deathlike Silence'dan bir türlü çıkamayan albümü de kavgayı iyice körükledi.Trajik son 9 Ağustos'a denk geldi,Varg Vikernes,Euronymous'un evine gelerek kontrat hakkında konuşmak için içeri girdi.Black Circle,kontrat ve Lisa adlı hatun kişi hakkında başlayan alevli tartışmalar Varg'ın Euronymous u 23 yerinden bıçaklamasıyla ve bıçağı kafasına saplayıp öldürmesiyle son buldu. Euronymous mezarı boylarken ,Varg o zamana dek norveçteki en ağır ceza olan 23 yıl müebbet hapse mahkum oldu.Varg ,hapishanede ve sonrasında bugün kısmen müzik çalışmalarına devam ederken, bu olay ve kişiler black metal dünyasında hala en çok konuşulan ve tartışılan olgular olmaya devam ediyor.Tüm bu yaşananlar ,hem ünlü metal belgeselleri 'Metal;A Headbang Journey' ile 'Until the Light Take Us ' a ,hem  de son olarak 2019 yapımı 'Lord of Chaos' adlı filme konu oldu.

Jim Morrison -The Doors- (08.12.1943-03.06.1971)


Doors'un vokalisti ve söz yazarı olan Jim,tam bir psychedelic rocker ve şairane bir sanatçıydı.Kaliforniya'nın Bohem yeraltı dünyasından Nietzsche'ye kadar herşeyi müziğine adapte etmeye çalışmıştır.Ayrıca döneminin en aşırı uç sanatçılarından biriydi,sansasyonel şarkı sözleri ve sahne performansları nedeniyle sahnedeyken polis tarafından göz altına alınmıştır.Bu yaşam tarzı sonucunda Jim'in alkol ve uyuşturucu problemleri fazla sorun olmaya başlamıştı.Bir barda çektiği saf kokainden öldüğü söylense de resmi açıklama evinin banyosunda kalp krizinden öldüğüdür.(Doors filmindede aynen canlandırıldığı üzere).Lakin cesedine otopsi yapılmadığı ve kalp krizi teşhisini koyan doktorun isminin tıp listesinde bulunamasından dolayı ölüm biçimi hala tartışmalıdır.27 yaşında vefat ederek ‘27ler klübü’ne dahil olan Jim’in resmi ölüm nedeni; alkolün kalbini tahrip etmesi ve ani ısı değişiminden kalbinin durmasıydı.Viskiye düşkünlüğüyle bilinen Jim'in ölüm yıldönümlerinde hayranları tarafından mezarına viski dökülmektedir.Mezarı,Oscar Wilde,Chopin,Proust ve Jean-Paul Sartre'ın da mezarlarının bulunduğu Fransız Pere Lachaise'de. 

John Bonham-Led Zeppelin- (31.05.1947-25.09.1980)


İlk grubu Terry Webb and the Spiders'dı,sonra Crawling King Snakes,Robert Planet'le birlikte A Way of Life'da ve en sonunda Led Zepplin'de davulları çaldı.Arkadaşının evinde sayısız alkol aldı,bu sırada eroinden uzak durmak için ilaçta kullanıyordu.Yüzükoyun uyuya kaldı ve kendi kusmuğunda boğularak öldü.Canlı performanslarında en çok sevdiği şey davul çalarken bir yandan alabildiğine yüksek sesle bağırmaktı,bununla ekstra bir üstünlük sağladığını düşünüyordu. Konserlerde 1,5 saate varan davul soloları ile ünlenen ‘’Bonzo’’ lakaplı Bonham, çoğu kişi tarafından dünyanın en iyi bateristi olarak kabul edilir.Onun ölümünden sonra Led Zeppelin grubu da tarihe karıştı.

Freddie Mercury-Queen- (05.09.1946-24.11.1991)


Rock Metal dünyasında efsane olan Queen grubunun kurucusu ve bel kemiği olan ,unutulmaz Özgün ve güçlü vokalist aynı zamanda şarkı yazarı olan ,parlak sahne şovları ile adından çokça söz ettiren,döneminde ve sonrasında bir çok müzsiyenin ve grubun da örnek rol model olarak aldığı Freddie Mercury(Faroukh Bulsara),özel yaşamı ile de sürekli göz önünde olmuş ve hızla bozulan sağlığıyla ilgili çıkan söylentilerden sonra 91'de aids olduğunu açıkladı ve 48 saat sonra 45 yaşında bronşit zatüreden dolayı öldü.Zaman zaman operatik tanımlanan vokali,güçlü armoni unsurları bulunan besteleri ve vokal düzenlemeleri ve komplex melodileriyle hafızalarda yer etti.

Ronnie James Dio -Dio - (10.07.1942 – 16.05.2010)


Rock metal dünyasının Efsanevi clean vokali olan Ronnie ,Black Sabbath Deep Purple ve Rainbow gibi gruplarda yer aldı Dio grubunun da kurucusu oldu.Bir çok muhteşem şarkıya ,benzersiz ses tonu ile imza atan Ronnie,Metal dünyasındaki ünlü devil horns el hareketinin de mimarıdır.Uzun ve efsanevi müzik kariyeri boyunca bir çok unutulmaz grup ,şarkı ,albüm ve konser performansına imza atan ,asıl adı Ronald James Padavona olan İtalyan asıllı sanatçı ,15 yaşından itibaren 2009 yılına dek şarkı söylemeye, albüm çıkarmaya ve konserler vermeye devam etmiş,Ağustos 2009 daki son canlı performansını grubu Heaven & Hell ile New Jersey’de sergileyen Ronnie’ye bundan 2 ay sonra kanser teşhis kondu ve 2010 yılında da mide kanserine yenik düşerek 68 yaşında bir rock efsanesi olarak zirvedeyken hayata gözlerini yumdu.

Lemmy Kilmister –Motörhead- (24.12.1945- 28.12.2015)


Gerçek ismi Ian Frazer Willis olan ve kurduğu Motörhead grubu ile Rock müziği agresifleştirip sertleştirerek Heavy metal in babaları arasında yer alan İngiliz asıllı rock metal duayeni. Kendine has kirli ve boğuk gırtlak vokaliyle heavy metal in dev ismi haline gelmiştir.Ayrıca,RickenBacker onun adına özel olarak 4004 LK gitar modelini geliştirmiştir.Lemmy,O günden beri her konserini ve albümünü bu gitar ile yaptı.
Bir çok sanatçı ve gruba ilham olmuş ve şarkılarını vermiştir.Bir çok şarkısı da defalarca coverlenen Lemmy,Gençliğinden beri çok ilerlemiş yaşına rağmen Sansasyonlarla dolu hızlı yaşamı ile kumar,alkol ve madde bağımlılığı ile özellikle de yoğun sigara kullanımı ile biliniyordu.Bir çok albüm ve konsere imza atan ,yapımcılık yapıp,filmlerde de oynayan Lemmy kilmister,70. yaş gününden 2 gün sonra artık son evresine gelmiş bir kanser hastası olduğunu öğrendi.Son birkaç günü ailesi ile geçirdikten sonra yaşamını yitirdi.

Kurt Donald Cobain -Nirvana- (20.02.1967 – 05.04.1994)


Kopuk şarkı sözleri,riffleri,gitarları yere vurup kırdığı sahne performansları,tipi,sesi,giyim tarzı,sansasyonel hayatı ile bir çok kişinin rol modeli ve ilham kaynağı olan unutulmaz rock Sanatçısı Kurt Cobain,Kurucusu olduğu Grunge Rock Grubu Nirvana ile rock efsaneleri arasında yerini almıştır.Çok küçük yaşta boşanıp dağılan bir ailede büyüyen Cobain hassas bir psikolojik yapıya sahipti,kendini sırf müziğe veren ,hep içe dönük,asosyal,depresif olan ve çoğu zaman mutlu görünmeyen Cobain buna rağmen çoğu şarkısını yazdığı ve ayakta tuttuğu Nirvana grubu ile kısa sürede dikkat çekip şöhret başarı ve zenginliğe ulaştı.Lakin hassas yapısı bu yaşamı kaldıramadı ,problemli ergenlik döneminde lisede alıştığı uyuşturucu,bu şaaşalı hayatında daha çok ön planda olmaya başladı ve gittikçe dozajı arttı.Bu dönemde ağır depresyon tedavisi ve ilaçlar almaya başladı ,kariyerine odaklanamadı .Bu durum Nirvana nın başarısını olumsuz yönde etkilerken ,sansasyonel bir evlilik yaptığı ünlü grunge grubu Hole ‘un solisti Courtney love ile birlikteyken ve 1 kız çocuğu olmasından kısa bir süre sonra evinde yalnız başına uyuşturucu alıp bir intihar notu bırakarak ağzına dayadığı av tüfeği ile intihar etmiştir.İntiharından sonra özellikle intihar notundaki yazının kendisine değil de eşi Courtney in el yazısına benzediği iddiası üzerinden öldürüldüğüne dair söylentiler yayıldı ama itibar bulmadı.Ölüm yaşı itibariyle ‘27liler klübü’ nün en önemli ve ünlü üyesi durumundadır.Converse ayakkabılar ile özdeşlenen Cobain bugünde rock metal dünyasında unutulmayan bir efsane konumunda.

Quorthon -Bathory-  (17.02.1966- 03.06.2004)


Gerçek ismi Thomas Börje Forsberg olan ve Bathory grubunun Kurucusu ,beyni ve tek elemanı olan Quorthon bir sabah dairesinde ölü bulundu.Ölüm nedeni kalp kriziydi ve daha 38 yaşındaydı.Önceleri daha hızlı black metal yaparken "Blood Fire Death albümüyle müziği daha çok epik/nordik öğeler içermeye başladı.20yıllık kariyeri boyunca 14 albüm yaptı ve tamamını kendi yazıp çizip çaldığı şarkıları milyonlarca sattı ama Bathory'nin popülerliğine rağmen,Quothon sansasyonlara girmeyen mütevazi yaşamıyla daha çok bir anti-rock star profili çizdi,Pek çok rock- metal grubuna hem tavırları hemde müziğiyle esin kaynağı oldu.

Cem Karaca – Apaşlar - (05.05.1945-08.02.2004)



Muhtar Cem Karaca, Türk rock müziği sanatçısı, Vokalist,besteci, tiyatrocu ve sinema oyuncusu. Apaşlar,Kardaşlar,Moğollar ve Dervişan gibi gruplarla Anadolu rock türünün kurucularındandır. Birçok grupla çalışmış, kurucu ve yöneticisi olmuş, güçlü bir rock kültürü oluşturulmasının öncülerden olmuştur.

Müziğe ailesinini karşı çıkmasına rağmen yönelmiş ve zor bir süreç yaşamıştı.Keza yapmak istediği tarz ülkede bilinmeyen ve pek dinleyicisi de olmayan bir tarzdı.İlk başta Apaşlar grubuyla semfonik rock tarzı müzik yaparken ,daha sonra ülkede siyasi gündemin artmasıyla siyasi söylemler barındıran bir yol seçmek istemesi üzerine Kardaşlar grubuna yöneldi.Moğollar grubunda da bu yolu kısmen izleyen Karaca,Dönemin baskıcı ve darbeci zihniyetinin hışmına uğradı,şarkıları yasaklandı ,yargılandı ve ülkeden sürüldü.Almanyaya gitti bir dönem dervişan grubuyla devam etti daha sonra solo çalışmalara yöneldi.
Daha sonra sürgün yasağının kaldırılmasıyla ülkesine döndü.Bu noktada türlü eklleştirilere maruz kalan sanatçı bunların hepsine göğüs gerdi ve sallamadı,Bu noktada da solo kariyerine yönelerek Türk rock ve Anadolu Rock un efsanesi olduğunu kanıtladı.

Hayatı büyük başarılarla ve büyük zorluklarla geçen Cem karaca ,gerçek bir Rock sanatçısı ve gerçek bir rockerdi.Şubat 2004 te bir sabah Solunum yetmezliği sonucu kalp krizi geçirdi kaldırıldığı hastane de hayatını kaybetti.

Ölümünden 1 yıl sonra Onun anısına ,Farklı tarzlardaki bazı sanatçı ve şarkıcıların toplanıp şarkılarını coverledikleri “Mutlaka Yavrum” albümü yayınlandı.Albümde Cem Karaca’nın söylediği, ancak daha önce yayınlanmamış bir İngilizce şarkı da yer aldı.

Randy Rhoads –Quiet Riot- (06.12.1956-19.03.1982)


Randall William Rhoads, Amerikalı rock müzisyeni, besteci ve gitarist. Rhoads, Heavy Metal dünyasında, Blues ve Hard Rock tekniklerinin yanında gitar sololarına barok çağı klasik müziği katan ilk gitaristlerdendir. Metal grubu Quiet Riot kurucusu,bunun dışında Ozyy Ozbourne ile yaptığı albümler ve konserler ile iyice tanınmıştır.Jackson model elektrogitarlara ilham kaynağı olmuş ve en yaygın modeline ismini vermiştir.

Gitar tekniklerinde çığır açan,Hep pozitif işlere imza atan,uyuşturucu alkol..vb kötü alışkanlıkları bulunmayan, temiz ve mütevazi bir hayatı olan Randy,1982'de 26 yaşında ,sanatının doruğundayken, Ozzy ozbourne ile turnedeyken,tur otobüsün klimasının tamiri için durduklarında,otobüs şöförünün aynı zamanda pilot olduğunu söylemesi ve yakındaki uçak pistinde uçma deneyimi için Randy i ikna etmesi akabinde ,kokain kullandığı otopside tespit edilen pilotun yanlış hamlesi üzerine yaşanan feci bir uçak kazasında parçalanarak hayatını kaybetti. Quiet Riot grubu, Randy Rhoads'un ölümü üzerine ona thunderbird şarkısını ithaf etti.

Layne Staley -Alice In Chains- (22.08.1967- 05.04.2002)


Layne Staley, benzersiz duygulu ses tonu eşliğindeki vokali yanı sıra muhteşem şarkılar yazarak grunge fırtınasının estiği 90 larda kurucusu olduğu Alice in Chains grubunu uluslararası bir başarıya ulaştırdı.

Kırılgan ve melankolik tarzıyla rock dünyasında unutulmaz bir yer edinen Type of Negative grubunun her şeyi olan Staley’de hızlı gelen başarı, ün ve zenginliği kaldıramadı,gençliklerinin ilk dönemlerinden beri hayatında olan uyuşturucu işte bu dönemde dozunu iyice arttırdı ve kız arkadaşı aşırı doz uyuşturucudan vefat edince Staley de yavaş yavaş bu yola girmişti.90 lar bitmiş 2000 lerin başında grunge tarz artık hızla etkisini kaybederken,Cobain in intiharı ile Nirvana nında etkisini kaybettiği bu dönemde herkesin gözü Alice in Cahins in üzerindeyken Layne Staley önce suskunluğa gömülmüş akabinde bir süre sonra da ortadan kaybolmuştu.Yaklaşık 15 gün kendisinden haber alınamayınca,bir ihbar neticesinde , aramalar başladı ve Seattle deki evinde ölü olarak bulundu.Ölümünün üzerinden çok zaman geçtiği için cesedi bozulmuş ve kesin ölüm nedeni saptanamamıştır.Cesedinin etrafında şırınga,kase..vb. bulunmasından ötürü yüksek doz uyuşturucudan öldüğü tahmini açıklaması yapılmıştır.Jerry Cantrell solo albümü Degradation Trip i ona ithaf etti. Ardından Eddie Vedder, Zakk Wylde, Cold ve Staind grupları da Layne Staley‘i anmak için şarkılar yaptı.

Peter Steele –Type O’Negative- (04.01.1962- 14.04.2010)


Peter Steele olarak bilinen Petrus Thomas Ratajczyk, Gotik metal grubu Type O Negative'in baş vokalisti, basçısı ve bestecisiydi. Type O’Negative kurulmadan önce, metal grubu Fallout ve thrash grubu Carnivore'u ortaya çıkarmıştır.Önceki dönemlerde olabildiğince sansasyonel sıra dışı tarzı ile şiddet ve nefret söylemi barındıran saldırgan şarkı sözleri ve müziğiyle kendini ortaya koyan Peter Steele ,Type O’Negative grubuyla birlikte hızlı bir değişimle birlikte dönemin havasına uyarak ,gotik ve daha soft ve yumuşak romantik bir tarza büründü.Steele nin benzersiz vokali de bu tarzla uyumlu olunca kısa sürede tanındı ve başarılı oldu.
Peter Steele 2 metrelik boyu ve kaslı yapısı ile bütünleşen vampirimsi soğuk karizması ile dikkat çekti.Bu fiziksel görüntüsü yer yer müziğinin önüne geçti ve magazin dünyasında yer alıp hayran kitlesi edindi.
Lakin Peter Steele yaşının ilerlemesi ile birlikte fiziksel görüntüsünün yanı sıra müzikal kariyerini de yavaş yavaş kaybetti,müzik ve magazin piyasalarından iyice uzaklaşan,kendisini unutturan ve eski şarkıları ile hatırlanan Steele nin orta yaşlarda kalp krizi ile gelen ani ölüm haberi bir çok kişide kötü sürpriz ve beklenmedik şok etkisi yaptı.

Mitch Lucker – Suicide Silence- (20.10.1984 – 01.11.2012)



Önemli ve bilinen Deathcore metal grubu Suicide Silence nin suratı hariç neredeyse tüm vücudu dövmelerle kaplı,yırtıcı çığlıklara sahip ekstrem vokalisti Mitch Luker.

Sahnede ne kadar sert biri olarak görünse de gerçek hayatında mütevazi ve yumuşak bir kişiliğe sahipti.Evli ve 1 bebek sahibi olan Luker,2012 de Harley davidson motosikleti ile yaptığı kaza sonucu genç yaşta hayatını kaybetti.Onun ölümünden Sonra Suicide Silence grubu yeni Vokalistiyle eski havasını yakalayamadı.

Scott Weiland  –Velvet Revolver- ( 27.10.1967-03.12.2015)


Stone Temple Pilots ve Velvet Revolver gibi grupların kurucusu olan,ilerlemiş yaşına rağmen karizması sahne şovları ,yaşamı ve müzikal yeteneği ile her daim ön planda olan rock star.

Yine boşanmış bir ailenin çocuğu olarak ortada kalan Scott ,gençliğinde içe dönük ve sessiz bir çocuktu bu nedenle daha da zor günler geçirdi ve hatta gittiği lisede şiddet ve tecavüze dahi uğradı ve bu okuldan ayrıldı.Bu noktadan sonra sertleşen ve asileşen Scott,başka bir liseye giderken hırsını ve enerjisini müziğe yöneltti ve gitaristleri takip etmeye başladı.Böylece bağlantılar sağlayarak rock dünyasına adım attı ve Stone temple pilots grubunu kurarak daha ilk albümden itibaren türlü başarılara imza attı.Bu noktada ün ve başarının ağırlığı ile uyuşturucuya iyice kapıldı ve bunu hayatının her alanına yaydı.Bu noktada bir evlilik te yapan Scott,sonunda bir uyuşturucu partisi baskınında yakalandı ve hapse girdi.Tedavi için hapisten çıkan Scott uyuşturucudan kopamadı,1998 de aşırı doz uyuşturucudan komaya girdi ve son anda hastaneye götürülerek ölümden döndü.Buna rağmen grubuyla başarılı albümler ve konserler vermeye devam etti.Uyuşturucuyu ise bırakamadı ,uyuşturucu ve alkol nedeniyle eşine şiddet uygulamaktan ve kusurlu trafik kazasından tekrar hapse girdi.Bu noktada kariyeri düşüşe geçen Scott un grubu Stone Temple Pilots dağıldı, fakat o bu sefer de Velvet Revolver grubunu kurarak tekrar başarıyı yakaladı.Lakin uyuşturucu alkol ve sosyal yaşamındaki kuralsız davranışları başını tekrar yasalarla belaya soktu ve gruptan kovuldu.Sonrasında Stone Temple Pilots u tekrar dirilten ve başarı sağlayan Scott yine kuralsız ve sansasyonel yaşamı ile buradan da kovularak bu sefer de solo albümlere başladı.

Scott,Bunca sıkıntı ,kötü alışkanlık ve düşüşlere rağmen,her defasında  tekrar ayağa kalkıp başarılı işler yapmaya ve ödüller almaya devam ederek yeteneğinin ne kadar büyük olduğunu kanıtladı hep.En sonunda sakinliği seçtiği bir noktada solo kariyerini sürdürmek için kurduğu Wildabouts grubuyla çıktığı bir turnede bir sabah tur otobüsünde ölü bulundu.Ölüm sebebi kalp krizi olarak açıklansa da bu krizin aşırı doz aşımından olduğu iddiası hala gündemdedir.

Chester Benington – Linkin Park- (20.03.1976 – 20.07.2017)


Dövmeleri,küpesi ve gözlüğü ile tezat ve İlginç görüntüsü yanı sıra nu metal grubu Linkin Park ın kurucusu ve grubu şarkılarıyla zirveye çıkartıp rock alemine tanıtan bir çok fana sahip olmasını sağlayan vokalist.
Ailesi o çok küçükken boşanmış,zor bir çocukluk geçirmiş olan Benington türlü taciz ve sıkıntılara maruz kalarak alkol ve uyuşturucu batağına saplanmıştı.Bu onun psikolojisi ve kişiliğinde derin yaralar bırakmış,kaçışı ve deşarj olmayı da müzikte aramıştı.Lakin gelen başarı ün ve zenginlikte onun içindeki boşluğu bir türlü doldurmaya yetmemiş,en son 2015 yılında bir röportajda ; "Gerçekten hayattan nefret ediyorum. Ben duygulara kapılmak istemiyorum, sosyopat olmak istiyorum, hiçbir şey yapmak istemiyorum. Diğer insanlar gibi hissetmek umurumda değil, hiçbir şey hissetmek istemiyorum" demişti.

Toplam 7 albüm yapan bir çok konsere ve aynı zamanda yardım faaliyetlerine destek veren Benington, Los Angeles teki evinde bir sabah 9’da ölü olarak bulundu.Benington un ,Kısa süre önce yine intihar ederek ölen ve cenazesinde duygu yüklü bir konuşma yaptığı yakın arkadaşı Chris Cornell in doğum gününde intihar etmesi dikkat çekiciydi.2 evlilik yapan Benington un 6 çocuğu bulunuyordu.

Jeff Hannemann –Slayer- (31.01.1964-02.05.2013)


Kerry King ile birlikte efsanevi Trash metal grubu Slayer'in kurucusu olan gitarist ve şarkı yazarı Jeff Hanneman'ın Slayer'in dönemin en büyük müzik gruplarından biri haline gelmesinde önemli bir payı vardı ve 30 yılı aşkın süredir dünya çapında çok satılan stüdyo, canlı kayıt ve derleme albümlerine imza attı ve binlerce konser verdi.

Bir çok Slayer hitine imza atan,soloları ile hızlı Slayer parçalarına ruh katan ,Yer yer eleştiri oklarını da üzerine çeken Jeff karaciğer yetmezliği sonucu ölmüştür.Bu ölüm kendisini sevenler yanı sıra eleştirenleri de derinden sarsmıştır.

Dolores O’riordan-The Cranberries- (06.09.1971-15.01.2018)


Bir benzeri daha olmayan kendine has muhteşem meleksi ses tonu ile Rock müzik tarihinde yer edinen özellikle zombie adlı şarkıyla tanınan ve grubu Cranberries'i İrlanda sınırlarını aşarak dünyaca tanınan bir müzik grubu seviyesine taşıyan İrlandalı bayan solist ve söz yazarı.

13 yıl boyunca eşsiz vokali ve şarkılarıyla özellikle 90'lı yıllarda  Adından ve grubundan çokça söz ettiren Dolores,yaşının ilerlemesi akabinde eski günlerinden uzak kaldı.Yeni albüm çalışmaları söylentileri yada tam tersi olarak Bu noktada solo kariyerine yönelmek istemesi akabinde The Cranberries grubunun artık dağılacağı söylentileri de artık yayılmaya başlamıştı.

İşte böyle bir dönemde Dolores’in cansız bedeni Londra'da bir otel odasında su dolu bir küvetin içerisinde bulundu.Ölümü ile ilgili adli soruşturma açıldı.Lakin, İngiliz adli tabip Shirley Radcliffe, aşırı derecede alkol alan Dolores’in kazara sızıp küvette boğularak öldüğünü açıkladı. Şarkıcının intihar ya da kendine zarar verme amacında olmadığı belirtildi.

Dolores,2015 yılında kendisine bipolar bozukluk tanısı konulduğunu ve kariyeri boyunca depresyonla mücadele ettiğini söylemişti. Üç çocuk annesi O'Riordan ayrıca 2013 yılında intihar girişiminde bulunmuştu.Ölüm haberi tüm dünyada şok etkisi yaptı ve büyük üzüntü yarattı.Bu ölüm haberi The Cranberries'in eski albümlerinin ünlü sanatçının albümlerinin satışını yüzde 900 binin üzerinde artırmıştı.

Dolores'in vefatından sonra The Cranberries grubunun diğer üyeleri toplanarak Dolores ile eskiden yaptıkları albüm hazırlık parçalarının bir primitif düzenlemesini yaparak ‘in the end' isimli son Cranberries albümünü çıkardılar.Grup,Onun anısına Dolores'in ses kaydının yer aldığı 'All Over Now' (her şey bitti) şarkısını yakın bir zamanda yayınladı.

Aleah Liane Starbridge –Trees Of Eternity- (01.01.1976-18.04.2016)


Aleah,büyüleyici güzelliğe ve sese sahip gothic-doom solisti ve söz yazarı.Duru ve bir o kadar melankolik olan ses tonu doom metal müziğe en uygun seslerden biriydi.Kurucusu ve aynı zamanda vokalistliğini yaptığı Trees of Eternity grubunu metal dünyasında tanınır hale getirmiştir.

Çok genç bir yaşta kansere yakalanarak vefat eden Aleah'ın ölümü müzik dünyasının çoğunluğu tarafından pek bilinmese de Rock metal müdavimlerini derinden sarstı ve bu ölüm metal müzik camiası için büyük bir kayıp olmuştur.


Kazım Koyuncu –Zugaşi Berepe - (07.10.1971- 25.06.2005)


Kazım Koyuncu,Rock müzik ile yerel Karadeniz ezgilerini birleştirerek ortaya koyan Türk Rock sanatçısı,vokalist,müzisyen ve şarkı yazarı.

90'ların başında ,kurucusu olduğu Zugaşi Berepe grubuyla küçük çaplı albümler ve konserler vererek Rock müziğe başladı.Bu dönemlerde hem Türkiye de Rock müziğin çıkışta olması hem de Karadeniz ezgilerini kattığı rock tarzıyla dikkat çekti ve tanındı.
Askere gittikten sonra ise solo çalışmalara dönen Kazım Koyuncu ,sosyal ve siyasi konulara ve toplumsal olaylara değindi.Bu dönemde Ülke içindeki değişim ve Rock müziğin artık popülerliğini de kaybetmesinin etkisiyle kariyerinde düşüşler yaşadı.
Bu noktada tv programları için şarkı besteleyen Koyuncu, tekrar popüler oldu.Konserler ve albümler ile de bu popülaritesini koruyarak tekrar başarılı bir kariyer elde etti.Bunun dışında bir çok toplumsal bilinçlendirme çalışmaları ve sosyal projelerde yer aldı.


33 Yaşındayken testis kanseri teşhisi konuldu ama o yaşamını pozitif olarak ailesi ve hayranlarıyla geçirmeye konserler vermeye ve şarkılar yazmaya devam etti.Hastalığının ilerlediği son günlerde ise bir veda şarkısı olan ‘’Gidiyorum’ şarkısını yazdı ve söyledi.Kısa süre sonra kanserin akciğerlerine sıçramasıyla vefat etti.



KÜNYE
Tür;Sanat,Müzik,Yaşam
İçerik;Biyografi,olay
Kaynak;Rock Müzik
Dönem;Temmuz 2019
Güncelleme; Yok


BÜLBÜLÜ ÖLDÜRMEK- HARPER LEE

"- Bana kalırsa tek bir tür insan var. İnsanların hepsi insan.
- Yalnızca tek bir tür insan varsa, o zaman neden hiç geçinemiyorlar? Hepsi birbirine benziyorsa, niçin özel bir çaba harcayarak birbirlerini aşağılıyorlar?"

Kafamı dağıtmak için okumak amacıyla bir arkadaşımdan aldığım,tarzı farklı ama hem eski hem de edebiyat dünyasında klasikler arasında yer alan bir kitap olduğundan dolayı ilgimi çekti en başta.

Kitabın tasvirleri biraz dar kapsamlı ve olaylar yavaş ilerliyor ,lakin tek dezavantajı bu !Okuması kesinlikle heyecanlıydı.Yazarın bu roman için seçtiği konu da kesinlikle ilgi çekici bir konu. Yazar ırkçılık ve bunun sadece ırkçılık ile kalmayarak insanların farklılıklarından dolayı maruz kaldığı ayrımcılığı insan ilişkileri ve yaşamı babında çok iyi işlemiş.Bunu 9 yaşında bir çocuğun gözünden vermesi de farklı bir hava katıyor kitaba.
Irkçılık ve ayrımcılık sorunu günümüz 21. yy. da uzay çağında bile halen daha şahit olduğumuz bir sorun.Bu kitabın bu konuyla ilgili 1960 larda yazılması tarihi bir değer katıyor bu konuya.
Dediğim gibi kitap 1960 larda yazılmış lakin romanın ağzından anlatıldığı küçük kız çocuğu ‘Scout’ bence yazarın kendi çocukluk ve gençlik yıllarının bir yansıması.Zaten yazar ‘Dill’ karakterini de bir çocukluk arkadaşından esinlendiğini söylemiş.Bu da 1960 ta yazılan bu kitaptaki hikayenin 1930-1940 ları gözlemleyip anlattığını gösterir bence ve neredeyse yaklaşık 1 asırlık sosyolojik tarihi gözümüzün önüne seriyor.
Roman 2 kısımdan oluşuyor.İlk kısım;ırk ,din, kültür ve toplumsal konumları ne olursa olsun bu farklılıkları takmayan bilmeyen, insanı insan olduğu için adil bir seviyede gören küçük çocukların çevresi ve insanlarla ilişkilerini hem masum hem de eğlenceli gözlemlerini güzel bir biçimde vermiş.Yazar o dönemleri ve çevreyi bir çocuğun gözünden en masum ve net bir biçimde veriyor kitabın ilk kısmında.Bu bazılarına sıkıcı gelse de aslında bir çocuğun temiz ve adil bakış açısında ırkçılığa ve ayrımcılığa yer olmadığını gösterip konuya çok iyi bir giriş yapıyor yazar.
2. kısımda ise olaylar bir mahkeme duruşması ile hızlanıyor ve sürükleyici ,heyecanlı bir hal alıyor.Yazar ,toplumun çelişkilerini ön yargılarını ve kör fikirlerinden doğan bağnazlığın sonuçlarını çok mükemmel bir biçimde bir duruşma salonunda ortaya koyarak romanı etkileyici bir mesaj ile sonlandırıyor.

Bu roman, ırkçılık ve ayrımcılık gibi üzücü bir gerçeği uzun bir tarihe ayna tutarak önümüze koyuyor.Bunu da farklı bir tarzla yaparak edebiyat dünyasında tanınan bilinen bir eser ortaya çıkarıyor.Bir kaç denemesi dışında bilinen Tek kitabı ‘Bülbülü Öldürmek’ olan yazar Harper Lee bu eseri ile Pulitzer ödülü almış ve bu kitap aynı isimle yine sinema dünyasında ses getiren, Oscar ödülü almış 1962 yapımlı siyah-beyaz bir filme de çekilmiş.Yazıldığı ve filme çekildiği tarihler göz önüne alındığında ‘köleliğin kaldırılması ve özgürlük’ konusunda da ödüllendirilmiş cesurca duruşu ve eleştirel yaklaşımıyla öncü bir kült eser olduğu aşikar.Bu durum da Bu eserin sadece bir roman olmadığı,başlıbaşına bir mantalite olduğunu gösteriyor.


KÜNYE
Tür;Sanat,Edebiyat,Roman
İçerik;Tarihi,Sosyolojik,Yaşam
Kaynak;Okuduğum Romanlar
Dönem;Aralık 2018
Güncelleme; Yok


LION OF THE DESERT – ÖMER MUHTAR – ÇÖL ASLANI


Tarih:1981 Tür: Dram/Savaş/Tarih Süre: 173 dk. Yönetmen: Mustafa Akkad Senaryo: H.Craig,P.Thompson, D.Butler

Konusu; İtalyan faşist lideri Mussolini, Hitler gibi Afrika da hammadde kaynaklarını sömürmek için bir işgal politikasını hayata geçirir.Fakat bu Afrika’da özellikle Müslüman topluluklar arasında kabul görmez ve direnişle karşılaşınca Mussolini'de Afrika ‘da 20 yıl sürecek bir şiddet politikasına başlar hedefi de çoğunlukla Müslüman halktır.Bunun için Libya'yı merkez üs olarak seçen Mussolini,Generallerinden Graziani‘yi Libya'ya vali olarak atar.Bununla beraber Afrikadaki ilk işgal ve sömürü saldırısına karşı direniş ve mücadele Libya’da başlar.Müslüman mücahitlerin lideri ise aynı zamanda bir öğretmen olan mücahit Ömer Muhtar’dır.



Baş karakterlerini ve konusunu tamamne gerçek olaylardan alan tarihi bir biyografi filmi olan Çöl Aslanı Gerçek bir mücadele ve kahramanlık öyküsüdür,bu tarzda kesinlikle Kült olmuş bir yapımdır.Filmin baş rölünde Anthony Queen'in canlandırdığı kahraman Ömer Muhtar ,1920-1930 arası İşgalci faşist İtalyanlara karşı kurtuluş mücadelesi ve cihada liderlik etti. O, 70'li yaşlarındaydı ve pek çok kez yara aldı. Sonuçta bir çatışma sonucu kafirler tarafından esir edildi.Haksız bir mahkeme ile yargılanıp idam edilen Ömer Muhtar'ın bu şehadet dolu onurlu savaşı ve efsanevi direnişi ‘Çöl Aslanı’ filmiyle dünya sinemasında unutulmaz bir yer edinmiştir.


Kendi ülkesini insanını ve haklarını savunan Bir savaşçının,haksız yere ülkesini işgal eden ve sırf güçlü olduğu için haklı olduğunu sananlarca terörist müamelesi görüp nasıl haksız ve adi bir yargılamayla katledildiği filmde açıkça anlatılırken,Bu çelişkinin bugünde dünyanın bir çok yerinde yine Müslümanların yaşadığı topraklarda aynı şekilde vuku bulduğunu ve kendi haklarını topraklarını ve halkını savunanların işgalciler tarafından terörsit yerine konulduklarını görmekteyiz.Asıl terörist kim?Emperyalist faşist hristiyan Budist,Yahudi ve atesitler asıl teröristlerdir.


Faşist hristiyan Hakim;İtalyan Devleti'ne karşı savaştınız mı?
Mücahit Ömer Muhtar: Evet
Faşist hristiyan Hakim; İnsanları İtalyan Devleti'ne karşı savaşmaya teşvik ettiniz mi?
Mücahit Ömer Muhtar: Evet.
Faşist hristiyan Hakim;İtalya'ya karşı kaç yıl savaştınız?
Mücahit Ömer Muhtar: Yaklaşık 20 yıl
Faşist hristiyan Hakim;Yaptıklarından dolayı pişman mısınız?
Mücahit Ömer Muhtar:  Hayır
Faşist hristiyan Hakim;  İdam edileceğinizi biliyor musunuz?
Mücahit Ömer Muhtar:  Evet
Faşist hristiyan Hakim şaşırarak:  Sizin gibi birisi için böyle bir son, çok üzücü ,Bunu duyan Mücahit Ömer Muhtar şöyle dedi: ‘’ Tam tersi! Bu, hayatımın sonu için en güzel yol.’’
Faşist hristiyan Hakim daha sonra, mücahidlere cihadı durdurmalarını emreden bir emirname yazması halinde O'nu beraat ettirmek ve ülke dışına sürgüne göndermeyi teklif etti. Bunun üzerine mücahit Ömer Muhtar, o meşhur sözlerini söyler;
 "Her namazda Allah'tan başka ilah olmadığına, Muhammed(s.a.s.)'in de O'nun resulü olduğuna şehadet eden parmaklarım, asla yanlış bir şey yazamaz! Bizler teslim olamayız. Ya kazanırız ya da ölürüz!"
Burada,mücahit Ömer Muhtarın duruşu ve mücadelesinin,Bizim kurtuluş savaşındaki direniş ve cihadımız ile aynı olduğunu görmek bize şeref ve onur veriyor.


Oyuncular; Anthony Quinn,Oliver Reed,Rod Steiger, John Gielgud, Irini Papas

KÜNYE
Tür;Sanat,Sinema,Kült Film
İçerik;Film tanıtımı,İzlenimler
Kaynak;İzlediğim Filmler,Fan Clup,Tanıtım
Dönem;Aralık 1991
Güncelleme; Yok