Translate

27 Nisan 2019 Cumartesi

ACIMASIZ TÜRK HAKANI, ÇELİKTEN BAŞBUĞ 4. MURAT HAİN BOĞAN



HAİNLERİN KELLELERİNDEN KULE YAPAN MAREŞAL 4. MURAT HAN VE
GENÇ OSMAN


Büyük Türk hakanı çelik başbuğ 4.Murat Han; 1.Ahmed Han ve Mahpeyker Kösem Sultan’ın oğlu olarak 1612’de İstanbul‘da doğdu!
Ebeveynlerinin kendisi ve Osmanlı devletinde etkileri önemlidir.
Babası 1. Ahmed kardeş katli yasasını kaldırmış ve yerine ‘aklı başında en büyük şehzade padişah olur’ yasasını getirmiştir.1 Ahmed zamanında batıda Avusturya savaşı devam ediyordu ve bundan dolayı Osmanlı çok fazla yıpranmıştı.Sonunda Avusturya ile Zitvatoruk antlaşması yapıldı ve şartları Osmanlı lehine olsa da bu antlaşma ile Osmanlı Avusturya ya üstünlük sağlayamamış ve böylece Osmanlı bir duraklama dönemine girmişti.İşte bu noktada patlak veren celali isyanları ile uzun ve yıkıcı bir iç isyan dönemi başlamış oldu.Bu ilk isyan Sadrazam Kuyucu murat Paşa tarafından haydut leşleri kuyulara atılarak bastırılırken 1. Ahmed 1617’de Tifüsten vefat etti.Çocukları küçük yaşta olduğu için kardeşi 1.Mustafa sultan oldu lakin akli yetersizlikten dolayı 3 ay tahtta kalabildi.


Yerine Babalarının koyduğu ‘en büyük şehzade sultan olur’ yasasına uymayıp taht kavgasına girişen kendinden 1 yaş küçük kardeşi Mehmet’i idam eden büyük şehzade Genç 2. Osman  geçti.Lakin Osmanlının duraklama dönemine girmesiyle alınan yenilik ve önlem kararlarına karşı halk ve asker arasında yeniden isyanlar başladı ,Bir türlü asayişi sağlayamayan Genç Osman uzlaşmak yerine sert bastırma yöntemlerine girişti ve Osmanlı Türk tarihinde kendi askerleri tarafından yağlı kementle boğularak öldürülen tek padişah oldu.
İsyancıların lideri vezir Kara Davut, akli dengesi bozuk amca 1. Mustafa’yı tekrar tahta geçirdi.

Lakin halk bu sefer de buna isyan etti bir sultanın bu şekilde katledilmesi infial yarattı ve yayıldı ,zaten ölüm korkusu nedeniyle akli dengesi bozuk olan 1. Mustafa vezir Kara Davud’u azletti ama bu isyancıları durdurmaya yetmedi.Böyle olunca 1. Mustafa iyice tedirgin hale geldi ve paranoyaklaşarak akli dengesi tamamen bozulunca da şeyhülislam daha 11 yaşında olan şehzade 4. Murat’ı padişah ilan etti.


İşte bu noktada karşımıza Kösem sultan gerçeği çıkar.Kocası 1.Ahmed’i genç yaşta kaybetmesi,tahttan düşen derbeder kaynı 1. Mustafa’nın eşi ve çocuğunun olmaması,tahta geçirilen oğlu 4. Murat’ın çok küçük olması ile taht naibi ünvanıyla devlet yönetimi Kösem Hanım Sultan’a dolaylı olarak geçmiş oldu.Kösem Sultan ,o kötü ortamda karışıklık çöküş ve tehdit altında bulunan Osmanlı ‘da yine de bir hanedanın var olduğunu temsil eden tek kişi olarak büyük önem arz eder.Osmanlı devletini bir arada tutmayı başaran bir tutkal görevi görür ama bu onu sert, hırslı ve egoist biri haline dönüştürecektir .Bu ileride oğlu 4.Murat ile sürtüşmesine ve 4.Murat Han’ın annesine karşı bazı önlemler almasına neden olacaktır.



4.MURAT HAN’IN GENÇLİĞİNDE  DEVLETİN İÇ DURUMU VE DÜZELTİLMESİ

Kösem Sultan döneminde asıl etki ise Kaptan-ı derya olan damadı Topal Recep paşa’daydı.Alınan kararlar Topal Recep'in beğenisine sunuluyor ona göre karar veriliyordu. Kösem Sultan ise bunu onaylıyordu.Bu böylece devam ederken 4. Murat ise iyice büyümeye başlamış ve gittikçe gözü açılıyordu.


4.Murat arasının çok iyi olduğu 90 yaşındaki Hadım Mehmet Paşa’yı veziri azam vekilliğine atamak ister ama bu sadarette gözü olan topal recep'in hoşuna gitmez ,Mehmet paşa iftira ve baskın ile öldürülür.Yerine Topal recep sadrazam olur.Kösem Sultan’da buna onay verir.
4.Murat durumu iyice anlar ve beklemeye başlar.

Bu sırada 4.Murat artık genç bir delikanlı olmuştur.İri cüssesi, cesareti ve gücü ile Atalarının kanını taşıdığını her yönüyle göstermektedir.Silah kuşanma ve kullanma ,binicilik ve güreş İdmanlarındaki kuvveti ,kudreti ,yeteneği ,zekası ve cesareti korkutucu, sıra dışı ve büyüleyicidir.


Genç 4.Murat yakın olduğu Tecrübeli devlet adamı Hafız Ahmet Paşa ile gözlemler, istişareler ve planlar yapmaya başlar.Önce sarayın içi ve genel yapılanmasını gözlemler.Sarayda sadrazam Topal Receb’in borusu ötmektedir.Her yere önemli mevkilere kendi adamlarını geçirmiştir.Bu içten pazarlıklı ve bencil herif sadrazam olmasına rağmen Kösem Sultan üzerinde kurduğu etki ile resmen padişah gibi davranmakta ,ülkeyi kendi çıkarı ve statüsü uğruna kullanmaktadır .Bunun dışında diğerleri ;devletin,asker ve halkın durumu nedir dış tehditler ne haldedir bunlar topal recebin umrunda bile değildir.Topal Recep ve avanesi kendi çıkar ve zenginliklerinin derdine düşmüşlerdir.


4.Murat ülkenin ve tebaanın halini yakından incelemek için bazen tek başına ,bazen de  hafız Ahmet paşa ile birlikte kılık değiştirerek halkın arasında gezer ve durumu mukayese eder.Topal receb'in kendini düşünen bencil siyaseti halkı kendi başına bırakmıştır .Halkın çoğunluğu fakirlik içinde sürünmekte ve dilenmektedir.
Topal recep halkın üzerindeki memurları ve yerel yöneticileri de kendi adamlarından seçmiş, bu adamlar kafasına göre halktan haraç almaktadır; zevk ve sefa içinde yancılarıyla para yerken, halk ve esnaf ise onca yoksulluk içinde bunlara hizmet etmektedir.Ses çıkaranlar ise fena şekilde dövülür. Bu zorba memur ve askerler yolda yürürken bile hiç çekinmeden sivil halka omuz atmakta ,önünde yürümekte olan kadın ve yaşlıları itip çarpıp geçmekte olduklarını gözleriyle görür.
                                          

Topal Recep’in adamları içki ve kadın düşkünüdür, bu halk arasında da yayılmaya başlar.
Maddi durumu iyice kötüleşen halk ise bu batağa çekilmektedir.Sosyal ve toplumsal yozlaşma had safhaya varmıştır.Topal recep paşa’nın zabıta memur ve asayiş askerleri içkili meyhanelerde kadın ve müzik eşliğinde eğlenmekte ,Allah’a ,İslam’a ve sahabelere dil uzatmaktadırlar.Bu devirde sağlıkta anestezi amacıyla kullanılan afyon halk arasında kafa bulmak için kullanılarak, sokak aralarına dek yayılmaya başlamıştır.
Öyle ki 4.Murat bir süre sonra gizli şekilde mahallelere ve sokağa çıktığında artık 2 adımda bir her köşe başında sarhoşlar ,sızmış yada uyuşmuş halde yatan yada sürünen insanlar ,zina amacıyla kadın isim ve adres söylentileri,içerisinde kendisinden geçmiş halde müzik eşliğinde şarkı söylenen meyhane ve birahanelerin iyice yayıldığını gözleriyle görür ve kulaklarıyla duyar.
4.Murat gözlemlerini araştırmalarını bilgi ve bağlantılarını son bir kez gözden geçirir.İsimleri görevleri konumları tek tek belirler.


KAPIKULU İSYANI

4. Murat artık 20’li yaşlara gelmiştir, hırsı ve gücü inanılmaz bir haldedir ve bu en açık şekilde idmanlarda görülür. 4.Murat tüm hırsını topuzla zırhları parçalayarak ,mızrakla kalkanları delerek, gürzle duvarları yıkarak ,okla gözlerin göremediği hedefleri vurarak,güreşte ard arda dev pehlivanları devirerek,atıyla ortalığı dağıtarak geçirmektedir ve bu gidişatın birilerinin başına patlayacağı bellidir.
4.Murat,artık önlem almak amacıyla  Hafız Ahmet paşa’yı vezirliğe terfi ettirir.Sadrazam olan Topal recebin de gözü vezirlik makamında olduğundan bundan hiç hoşlanmaz, ayrıca bu karar da kendisine sorulmadan alınmıştır.Topal Recep sarayın ve ordunun başındaki yandaşlarının etkisiyle Hafız Ahmet paşa’ya tuzak kurar ve onun öldürülmesini sağlar.Makamını basan sipahiler, Hafız Ahmet paşanın kellesini 4. Murat’tan ister.O esnada orada bulunan Topal Recep ise 4. Murat’a dönüp, katledilen abisi 2.Osman’ın başına gelenleri ima ederek; ‘’ hünkarım abdest aldınız mı?’’ diye göz dağı verir.O esnada Hafız Ahmet paşa ;’’hünkarım benim ölüm emrimi siz vermeyiniz, bırakın ben bu kansızların üstüne atılayım’’ der ve sipahi-yeniçeri isyancıların üzerine atılır bir süre boğuşan Hafız Ahmet Paşa 17 bıçak yarası ile şehit edilir.Bu olaya 'Kapıkulu isyanı' adı verilir.
                           

Bu olayla birlikte artık iç isyanlar iyice artmış, ekonomi iyice kötüye gitmektedir.Safeviler ve haçlılar Osmanlıyı alenen küçük görüp tehdit etmektedirler.Bu artık bir dönüm noktasıdır; ya devlet bekası için harekete geçilecek yada küllerinden defalarca yeniden dirilmiş ataların kanı ve emeğiyle yürümüş gelmiş bu devletin batışına seyirci kalınacaktır.

Zamanını sık sık idmanlarla ve kendi ‘Muradi’ mahlasıyla şiir yazmakla,’Uzzal peşrev’ gibi bir müzikal bestelemekle ve hat sanatı çalışmalarıyla geçiren ve sarayın ve yönetim kadrosunun ailevi sosyal faaliyetlerinin  içinde pek gözükmeyen Büyük Türk hakanı çelikten başbuğ 4. Murat Han, bir gün hazırlıklarını yaparak tüm hanedanlığı ,haremi ,saray erkanını ve devlet yönetiminde görev sahibi önemli memurları bir yemekte buluşmak üzere davet etti.Verdiği göz dağı ile Kendisine vezirlik verileceğini düşünen Topal Recep ise baş davetliydi.


Bu davete, vezirliğinin önünün açılacağını düşünen Topal recebin de hevesli olmasıyla herkes uydu.Yemekler yendikten sonra 4. Murat Han ayağa kalktı ,salonun ortasına doğru yürüdü ve Annesi Kösem Sultan’ın damadı ,kız kardeşi Gevherhan’ın eşi sadrazam Topal Recep paşa’ya dönerek ; “Gel bakalım topal recep, gel bakalım topal zorba başı!” diyerek onu yanına çağırdı.

Şaşkınlık içinde kalan ama kendinden emin küçümseyen bir yürüyüşle yanına gelen Topal recebin suratına doğru 4. Murat; ‘’ bre kafir abdest al!” diye gürler ve topal recebi gırtlağından kaptığı gibi ayaklarını yerden kesecek şekilde yukarı kaldırır ve onu ileriye doğru zülüflü baltacıların ayaklarının dibine doğru fırlatır.Zülüflü baltacılar da hızla yağlı ilmeği topal recebin gırtlağına geçirerek onu boğarlar.
Yemek masası karışmış, herkes şaşkınlık ve çığlıklar içindeyken içeri 4.Murat’a bağlı baltacılar ve cellatlar dalar. Topal Recep’in saraydaki adamlarının,ordudaki generallerinin ve yerel idaredeki memurlarının gırtlaklarını tek tek keserler.Masa örtüleri, yerler ve duvarlar kan gölüne döner.Zülüflü baltacılar boğularak mosmor olmuş son nefeslerini vermekte olan Topal receb’i bu sefer cellatların önüne atarlar .Cellatlar, Topal receb’i oracıkta parçalara ayırır.Kösem Sultan ve Gevherhan baygınlık geçirir.


4. Murat bu katliamdan saatler sonra bir emir daha verir.Daha önce gezi gözlem ve araştırmalarında bilgi ve istihbarat sahibi olduğu tüm elebaşları ve zorbalar tek tek boğazlanır ve kelleleri saraya 4.Murat'ın huzuruna arka arkaya getirilir.Bu kelleler de Topal recep ve avanesinin parçalara ayrıldığı yemek salonuna atılır .Yemek salonu kesik kellelerden kulelerle, vücut parçaları ve kanla dolar.

Bundan sonra isyan odakları acımasızca ezilir,içki ve afyon -tütün yasağı koyulur, cezası serttir.Tüm meyhaneler kapatılır.İç asayiş kısa sürede sağlanır.Bu işleri yine kendisi kılık değiştirerek bizzat takip etmiştir.Kılıç kınından çıkınca, deyyuslar çil yavrusu gibi dağılmış ve ortadan kaybolmuşlardır.


ASAYİŞİ SAĞLAYAN ÇELİK BAŞBUĞ 4. MURAT'IN YIRTICI BAĞDAT SEFERİ VE GENÇ OSMAN

Ülke içinde asayişi kısa sürede sağlayan ve sert önlemlerle bunu idame eden 4. Murat hızla uzun süredir boş verilen, bir kangren ve düşmana güçlenme şansı tanıyıp dev bir tehdit haline gelmiş olan dış politikaya yöneldi.

4.Murat ilk önce asayiş boşluğundan yararlanarak Bağdat’ı işgal etmiş olan ve oradaki sunni tebaaya işkence eden ,Osmanlıyla alay ve ehlisünnet sahabelere dil uzatan safevilerin üzerine yürüdü.Bu sefer sadece safevi tehlikesini ortadan kaldırmak, işgal edilen yerleri geri almak amacıyla değil ,aynı zamanda Nifak kıran Savaşçı Başbuğ Yavuz Sultan Selim Han’dan beri Anadolu’ya gitmemiş olan Osmanlı ordusunu da Anadolu’dan geçirmek amacını güdüyordu.


Çünkü 4. Murat başkent ve yakın çevresinde asayişi kesinkez sağlamıştı, lakin nifak odaklarının isyan ve ihanet faaliyetleri kulağına gelmekteydi.Böylece 4.Murat Bağdat’a giderken Anadolu’dan geçecek ve oraları da temizleyecekti.
Bunun için yola çıkmadan istihbaratlarını gönderdi  Anadolu’ya vardığında ise isyancı ve zorba nifakçıların kafaları bedenlerinden ayrıldı.İş birliği yapan yerel yöneticiler feci şekilde öldürüldü.Yerlerine yenileri atandı.

Bağdat seferi, safevilerin Bağdat’ı 1623' te işgalinden ,Bağdat’ın alınıp antlaşma yapılmasıyla savaşın sonlandırıldığı 1639'a dek çeşitli aralıklarla ve stratejilerle 16 yıl sürmüştür.Bunun ilk 2 yılı Osmanlının iç asayiş bozukluğundan Osmanlı ordusu açısından tepkisiz geçti, lakin bu tarihten sonra seferler 4. Murat tarafından belli bir stratejide başlatıldı.Bu seferler sadece safevi devletine karşı değil, Anadolu da isyanları bastırıp zorbaları temizleyip asayişi tedarik etme aşamalarını da kapsadığından, uzun ama Osmanlı tarihinde en hayırlı faydalı ve prestijli sefer olmuştur .


Anadolu’yu pisliklerden temizledikten sonra, Revan kalesini kuşatıp alan 4.Murat Han’dan safevi şahı Safi barış dilenmiş ama kuşaklardan beri atalarından bu antlaşma bozan safevi nifakçılara güvenilmeyeceğini çok iyi bilen 4. Murat, bu teklifi reddederek, Üsküdar’da tekrar ordusunu techiz edip ,Bağdat’a doğru büyük bir hırsla yöneldi.

Bu sırada ,Aksaraylı Osman adlı bir gençte orduya yazılmak için ocağa gelir.
İçeriye Murtaza Paşa ile birlikte 15- 16 yaşlarında gözüken, arslan yapılı bir delikanlı girdi. Ağır ve vakarlı adımlarla Hüsrev Paşa’ya yaklaştı, selam verdi. Paşa gür bir sesle sordu:
-Adın nedir?
-Genç Osman
-Bıyığına tarak batmayanların orduya alınmamasını emretmiştim. Hilafına hareket edenlerin cezalandırılacağını bilmez misin?
-Benim bıyığım var!
Halbuki Genç Osman'ın ne sakalı, ne bıyığı vardı. Serdar-ı ekrem ile istihza etmeye gelmezdi. Hüsrev Paşa tarağını çıkarıp uzattı:
-Al öyleyse, bıyığına batır!
Genç Osman tarağı aldı ve herkesin meraklı bakışları arasında birden üst dudağına sapladı;
-İşte bıyık paşam. Mertlik bıyıkta değil, yürektedir.
Beyler ve paşalar başlarını öne eğmişlerdi. Murtaza paşa gözyaşlarını tutamamış ağlıyordu. Hüsrev Paşa da Osman'ın dudağından akan kanlara baktı ve:
-Haydi birliğine git oğul, ben sözümü geri aldım.


Genç Osman’ın da yer aldığı Osmanlı ordusunun başında Önce Halep’e gelen çelikten başbuğ 4.Murat Han,Fırat ve Dicle yolunu kullanarak topları Bağdat önlerine sevk etti ve Bağdat’ı kuşattı.Safevi şahı Safi,Osmanlı padişahı 4. Murat,vezirleri, sadrazamları, devlet adamları ile tam kadro güçlü bir Osmanlı ordusunu karşısında görünce savaşmaya cesaret edemedi.Top ve  ok atışlarına karşılık veremeyen safevi ordusu lideri Bektaş han teslim kararı verince bazı İranlı güçler bu sefer iç kaleye çekildi.4.Murat Bağdat’ı teslim alınca bu sefer içeri çekilmiş olan İranlı safevi direnişçilere, Mısır’ı fetheden dedesi Yavuz dan öğrendiği sokak savaşı taktiklerini çok iyi uygulayarak ,direnişçileri kolayca fazla kayıp vermeden etkili bir biçimde yok etti.Lakin bu esnada genç Osman şehit düşmüştür.Bağdat ve Revan ele geçirilmiş, tüm Anadolu ve orta doğuda Osmanlı gücü ve asayişi perçinlenmişti.Bu zafer,safevilerle Zehab ovasında Kasr-ı Şirin antlaşması imzalanarak bugünkü İran sınırları çizilip tespit edilerek tarihe geçti.



ÇELİKTEN BAŞBUĞ 4. MURAT'IN ŞEREFLİ HİZMETLERİ VE ONURLU ŞAHADETİ

Bağdat seferinden muzaffer dönen 4. Murat, Ülkede asayiş ekonomik düzen ve siyasi istikrarı sağlamak üzere vezirler ve devlet adamlarıyla stratejiler geliştirdi.Ayrıca bu dönemde Venedik ile arasında Avlonya limanı sürtüşmesi yaşanmış ve Venedik’e yaptırım uygulanmıştır.
Bu zamanlarda Avrupa ülkeleri 30 yıl savaşları ile birbirine girmiştir ve hızla iç durumu düzeltip bundan istifade batı seferi gerçekleştirmek isteyen Büyük Türk hakanı çelik başbuğ 4. Murat hainboğan, yakalandığı bilinmeyen bir hastalık sonucu çok genç yaşta daha 28 yaşında iken 1640 ta İstanbul’da vefat etmiştir.

Ölüm nedeni ile ilgili iddialar vardır.Seyyah Çelebi’ye dayandırılan Osmanlı kaynakları Gut nedeniyle öldüğünü söylemişlerdir.Bu mantıklıdır çünkü 4. Murat iri cüsseli ve çok güçlüydü. Bununla paralel olarak iştahı yerindeydi, fazla et tüketmesi ve aşırı protein yüklemesi onu bu illetle karşılaştırmış olabilir.



BÜYÜK TÜRK HAKANI ÇELİKTEN BAŞBUĞ 4. MURAT HAİN BOĞANA ,ADİ KÖPEKLERİN ŞEREFSİZCE ATTIKLARI İFTİRALAR

Bu iftiralar en başta ölüm nedeni etrafında yoğunlaşır.Osmanlı kaynaklarında Gut hastalığından öldüğünü yazdık.
Batılı kaynaklar ise sirozdan öldü diye atmıştır.Resmi yerel yakın kaynakları görmezden gelen, İşine geldiği için bu siroz safsatasını  ciddiye alan, ayyaş, keş, mezhebi geniş, yavşak kesim zamanında 4. Murattan çektikleri kuyruk acısının da getirisiyle
4.Murat’a , halka kendisinin yasakladığı halde, kendisinin gizli gizli aşırı içki içmekten siroz olduğu saçmalığını atarlar.Böylece iradesi ve gücüyle Türk tarihinde örnek olmuş çelikten başbuğ 4.Murat’ı güya karalamaya kalktıklarını zannederler.İftira ile intikam topal recep gibi müptezellere yaraşır, bu ayyaş keşlerin de zaten ondan farkı yoktur, babadan oğla nesildir bu orospu çocukları.Her daim tarihte her türlü nifağa ,hainliğe ,ahlaksızlığa batmış olan bu soysuz kansız piçler ,4. Murat ı da kendileri gibi zannedip, Onu kendilerine benzetip göstererek iftira atarlar.Halbuki bugün bu keşlerin idolü olan ayyaş Rusların ataları , o zamanlar içki satanın ilk uyarı olarak burnunu kesiyor ,tekrar yakalarlarsa idam etmekle uğraşmayıp diğer adi suçlularla birlikte üst üste istifleyip  madenlerde yavaşça donarak gebermeleri için Sibirya'ya sürüyorlardı.    


Benim fikrimse ;onun zehirlendiğidir.Bunu da Batılı ajanlar yapmıştır.Eğer 4. Murat Han genç yaşta ölmeseydi ,ülke içinde asayişi sağlayıp, iç savaş ile birbirlerini boğazlayan Arupa’yı nasıl domaltacağı herkesçe malumdur.
Zaten 4. Murat, öncesinde kaos ve isyan ortamında çocuk yaşta padişah oldu.Hayatı boyunca da bu hainlerle kalleşlerle zorbalarla uğraştı ,O öldükten sonra da yerine geçen derbeder İbrahim zamanında yönetim acizleştiğinde ,bu isyan nifak ve ihanetler yeniden hortladı.
İşte bu gösteriyor ki Çelikten başbuğ 4. Murat Hain boğan ne kadar uğraşmış olsa da, ne kadar silip temizlemişse de pislik yuvası nifak ve ihanet odakları halen daha varlığını sürdürmeyi başarmış ,Ta o zamandan gelip Türkiye de bile halen görmekteyiz bunu.

Bağdat seferi ile doğu sorununu çözen,içeride düzen ve asayişi sağlayan, hırsı zekası ve gücüyle dikkatleri çeken 4.Murat Han’ın çelikten yumruğunun üzerlerine doğru gelmekte olduğunu çok iyi bilen batılılar tarafından ,bu hain ajanlar yine beslenerek 4. Murat zehirletilmiş ve üzerine onun içki yasağına olan kinleri ile 'sirozdan öldü iftirası' atarak hem hedef şaşırtmışlar hem de güya kendilerince kendileri gibi adice bir intikam almışlardır, ama anca kendilerini kandırır bu kancık götoğlanları.


Bir diğer iftira ise; 4. Murat‘ın kardeşlerini haksız yere idam ettiğidir.4.Murat Han'ın bilinen 21 tane kardeşi vardır.Bunlardan 10 tanesi kızdır.Kızlar ya çocuk yaşta yada sonradan eceliyle öldü.

Abisi Mehmet’i büyük şehzade genç 2.Osman hakkı olan tahta göz diktiği için idam etmiştir.Genç Osman’ı da genç yaşta asi yeniçeriler katletmiştir.Diğer bazı tüm kardeşleri çocuk yaşta hastalıktan öldüler.


Lakin 2 kardeşi Beyazıt ve Süleyman, kendisi İran seferindeyken yine anneleri Kösem sultanı etkileri altına almışlar ve seferde olan 4. Murat’a tuzak kurmaya kalkmışlardır.Bunlardan şehzade Süleyman, Onca badire ve kaostan sonra 4. Murat sayesinde ortalık durulunca ,4. Murattan 2 yaş büyük olduğu iddiası ile tahtın kendisinin hakkı olduğunu iddia etmiş şehzade Beyazıt’ta ona destek vermiştir.Revan seferi sırasında bunu duyan 4.Murat ,Revanı alıp Kışın yaklaşmasıyla İstanbul’a döndüğünde bu 2 şehzadeyi de idam etmiştir.Mesela 4. Murat, diğer bir kardeşi şehzade Kasım’a bu işlere bulaşmadığı için hiç dokunmamıştır ve Kasım
1638 de eceliyle ölmüştür.

4. Murat‘ın diğer kardeşi İbrahim ise aynı amcası Mustafa gibi paranoyak ve derbederdir.
4.Murat hasta olup ölüm döşeğindeyken hayatta kalan diğer kardeşi Kasım öleli 2 yıl geçtiğinden,bu akli dengesi yerinde olmayan dengesiz kardeşi İbrahim
‘in devletin bekası adına tahta çıkmasına engel olmak için öldürülmesini emretti.Lakin bu isteğinden kısa bir süre sonra 4. Murat vefat edince ,Şeyh-ül İslam bu isteğine uyamayarak şehzade İbrahim’i tahta geçirdi.


Tahta geçen 1. İbrahim 8 yıl süren dengesiz zayıf karakterli ve etkisiz yönetimi sonucunda
Osmanlı devletinin tekrar iç ve dış  tehditlere karşı açık ve savunmasız hale gelip,kaosa sürüklenmesine neden oldu!
4. Murat ile o kaos ortamından çıkıp yeniden toparlanma sürecine giren Osmanlı, 4. Murat Han'ın zamansız ölümüyle yükselme dönemini devam ettirebilme açısından bu şansını kaybetti.Öldürülmesini istediği 1. İbrahim tahta çıkıp, dengesizlik,beceriksizlik ve yetersizliğiyle 4. Murat ı haklı çıkardı ve Osmanlı artık geleceğine etki edecek bir duraklama sürecine girdi.Bu noktada 1.İbrahim’in eşi Hatice Turhan Sultan ,Kösem Sultan gibi kritik bir dönemde devlet otoritesini eline almış ve Şehzade 4.Mehmet i yetiştirerek Osmanlı Hanedanlığının geleceğini temsil etmişti.

HAİN KELLELERİNDEN KULE YAPAN ÇELİKTEN BAŞBUĞ 4. MURAT HAN'IN OLAĞANÜSTÜ KUVVETİ

4. Murat han ergenlikten beri iri cüssesi,gücü ve savaşçı yetenekleri ile göze batmış ve Osmanlı padişahları arasında bu özelliği ile öne çıkmıştır.Savaşçı Türk atalarının genlerinden gelen bu gücü ve vücut yapısı ile ilgili;


-Sefer esnasında, kılıcıyla üzerine doğru gelen bir isyancıyı atıyla birlikte ikiye ayırdığı,
-Ortalığın karışık olduğu, sarayda komploların tuzakların havada uçuştuğu gençlik zamanlarında, bir gece kendisine suikast düzenlemek için odasına giren 4 tane iri kıyım baltalı cellatla boğuşarak, yatağının altına sakladığı gürzle kafalarını parçalayıp, kan gölü ve beyin parçaları arasında tekrar uykuya daldığı,
-60 kiloluk gürzü tek eliyle salladığı,50 kiloluk yayı ustalıkla kurabildiği,ağırlık çalışmasında alt sınırının 250 kilo olduğu ,sinirlendiği zaman devlet adamlarını kuşaklarından tutup havaya kaldırdığı,
-Tebriz seferinde yola devrilip geçişi engelleyen dev ağacı kucaklayıp kenara attığı,
-Revan seferinde ağır gülleleri bizzat kendisinin kaldırıp toplara sürdüğü,


-Bağdat seferinde, kayarak nehre yuvarlanan yüzlerce kiloluk topu nehirden kendi elleriyle çıkardığı,
-Hindistan’dan gelen bir elçi heyetinin getirdiği ,çok sağlam darbelere karşı dayanıklı kalkanı denemek için attığı okla kalkanı deldiği,
-İran’dan kendisine ültimatom olarak gönderilen ve kimsenin gücü bu yayı kurmaya yetmedi diyerek önüne getirilen yayı alıp rahatça gerip kurduğu, Türkmenler tarafından nesilden nesile anlatılagelmiştir. Bunların halkın arasında zamanla büyütülüp efsaneleştiği söylenebilir ,lakin ateş olmayan yerden de duman çıkmaz. 4.Murat’ın gücü ve kuvveti o zamanlardan beridir herkesçe bilinip kabul edilen bir gerçektir.4. Murat Han’ın kılıçları,gürzü, yayı ,zırhı ve daha bir çok silah ve yadigarı bugün Topkapı Sarayı'nda müzede sergilenmektedir.


Büyük Türk Hakanı çelikten başbuğ 4. Murat han’ın bu inanılmaz insanüstü gücü ve kuvveti,onun otoriter kişiliği ve genç hırslarıyla birleştiğinde, ortaya olağanüstü etkileyici korkutucu ve karizmatik bir padişah çıkarır.İşte bu,onun karşısına kılıcıyla ordusuyla hain niyetleri ile çıkamayanların ,onu bu sefer genç yaşta kalleşçe ve korkakça zehirleyerek öldürmesine yol açmıştır.



  
KÜNYE
Tür;Deneme,Makale,Teori
İçerik;Kültür,Tarih,bilim
Kaynak;Araştırmalarım
Dönem;Ağustos 2018
Güncelleme; Yok

İBLİS TOHUMU – ROBIN COOK




1989 Basımını bir arkadaştan döküntü halde alıp,kopmak üzere olan bazı sayfalarını yapıştırarak 2014'te okudum.Bu kitabın yazarı aynı zamanda doktor olduğundan kitabın konusu ve olaylar tıp dünyasıyla yakından ilgili.Tıbbi mekan ve olay tasvirleri fena değil.

Kitabın konusu; eşi psikolog olan genetik profesörü doktor Viktor'un mutsuz bir evliliği vardır.Çünkü; öz çocukları olmamaktadır.Sonunda çareyi bir taşıyıcı anne tutmakta bulurlar.Profesör Viktor taşıyıcı anneye enjekte edilen spermde gizlice bazı genetik değişiklikler yapar ve sonucunu merakla beklemeye başlar.Ancak işler pekte umduğu gibi gitmeyecek ve dünyaya gelen varlık daha bebeklik dönemindeyken kontrolden çıkacaktır.Şimdi profesör Viktor ailesini mahvetmeye başlayan bu varlığı tüm dünyayı tehdit etmeden önce durdurmalıdır.

Kesinlikle vasatın üzerinde kurgusu olan, kendine bağlayan ,meraklandıran sıra dışı bir kitap.Bu türü sevenlere tavsiye ederim.

KÜNYE
Tür;Sanat,Edebiyat,Roman
İçerik;Bilim Kurgu,Gerilim,macera,gizem
Kaynak;Okuduğum Romanlar
Dönem;Şubat 2014
Güncelleme; Yok

Cannibal Holocaust -Yamyam Vahşeti




Tarih:1980  Tür: Korku/Gerilim Süre: 98 dk. Yönetmen: Ruggero Deodato Senaryo: Gianfranco Clerici

Konusu; Avrupa da yaşayan bir grup bilim adamı ve gazeteci entellektüel,Belgesel çekmek amacıyla yerli kabileleri ve yaşadıkları vahşi hayatı araştırmak için Amazon ormanlarına giderler ve bu ekip Vahşi hayata tanık olmakla kalmaz bizzat bu vahşete dahil olurlar.



‘En iyi görüntü efekti gerçek olandır’ mantığıyla çekilmiş bu film vahşet –gore tarzın kült filmidir.18 ülkede yasaklı ve 50 ülkede ise sansürlüdür.Herhangi bir yaş sınırı yoktur ,hangi yaştan olursa olsun bu tarzı kaldıramayan kişilere hitap etmez! Filmde gerçek insan kadavraları kullanılmıştır.Film sonrası yönetmene dava açılmış ve filmdeki kazığa geçirilen ,tecavüze uğrayan ve paramparça edilerek öldürülen canlı insanların sağlık durumunu kanıtlamak zorunda kalmıştır.Lakin filmde görülen canlı hayvanların acı akibeti ise gerçektir.Bu film bu noktada hayvanseverlerin yoğun tepkisini halen çekmektedir.Filmde açıkça vahşet ve işkence sahneleri dışında sansürsüz çıplaklık ve erotizm de yoğun şekilde işlenmiş.Yönetmen vahşet ve cinsellik gibi 2 sansasyonel olguyu hem de sansürsüz olarak ekrana yansıtarak ilgiyi çekmeyi ve tarzının önde gelen örneği olarak sinema tarihine girmeyi başarmış.



Bu filmin etkileyiciliği sadece bu yoğun ve çarpıcı vahşet şiddet ve cinsellik olgusu ile kalmıyor tabii!Filmin senaryosu ne kadar dar kapsamlı olsa da bu filmi kült yapan olgu; modern şehirlerde kurallara uygun çağdaş yaşam sürmekte olan eğitimli bir insan topluluğunun,içinde bulundukları vahşi ve kuralsız bir ortamda ne kadar vahşileşip acımasız olduklarını ve ‘’ilkel-vahşi-yerli kabile’’ denilenleri dahi vahşet ,tecavüz ,kuralsızlık ve acımasızlıkta nasıl geri bıraktıklarını açık şekilde ortaya koyarak, filmi izleyen insanları negatif bir psikolojide derin felsefi düşüncelere ve paradoxlara itmesidir! Bu film bu noktada gerçek hayatın bir yansıması olarak bunu en sert şekilde oryaya koyarak, kendisine gelen eleştirilere en baştan filmin bu gerçekçi ana fikriyle cevap verir!



dediğimiz gibi ‘’en iyi efekt gerçek olandır’’ mantığını kullansa da yönetmen bu filmi ortaya koyarken 70 ‘lerin o kuralsız sınırsız ve aşırı özgür yaşam anlayışından feyz almış yani kısaca o dönemin yansımasını da bu filmde perde arkasından göstermiştir.Filmin müzikleri ve ses efektleri de bir o kadar sıra dışı ve ürperticidir! Özellikle yamyamlık sahnelerinde etlerin çiğnenme yutkunma efektleri bile gözden kaçırılmadan ekrana verilirken ,bazı kanlı vahşet ,tecavüz ve şiddet sahnelerinde ise romantik yada neşeli bir müzik arka fondan çalınır!

Bu filmin 2. serisi ‘’Natura Contro’’ ön adıyla Antonio Climati yönetmenliğinde 1988 de çekilmiştir.Bu film ne kadar bağımsız-farklı dense de Hem işleniş hem de konusu bakımından ilk filmin kötü bir özentisi olmaktan ileri gidemeyip asıl kült filmin bayağı bir gölgesinde kalmıştır ve nerdeyse hiç ilgi görmemiştir.


 Bu film vahşet-gore-şiddet temalı yetişkin filmler kategorisinde kült olmakla kalmayıp,türünün  en bilinen tanınan ve örnek gösterilen yapıtı olduğu sinemaseverler tarafından kabul edilir.

Oyuncular; Francesca Ciardi, Robert Kerman,Luca Barbareschi, Perry Pirkanen ,Carl Yorke


KÜNYE
Tür;Sanat,Sinema,Kült Film
İçerik;Film tanıtımı,İzlenimler
Kaynak;İzlediğim Filmler,Fan Clup,Tanıtım
Dönem;Haziran 2001
Güncelleme; Yok