Translate

18 Şubat 2018 Pazar

AKHENATON - İMAN EDEN FİRAVUN

SIRADIŞI FİRAVUN AKHENATON  İMAN ETMİŞ OLABİLİR Mİ?



Firavunların Mısır’daki saltanatı 3000 yıldan fazla sürdü ve bu arada 30 hanedanlık sülalesi birbirini izledi. M.Ö. 1364’e gelindiğinde, 18’inci sülaleden IV. Amonhotep (Amenophis) babası III.Amonhotep ten tahtı  36 yaşında devraldı. Bu sırada Mısırlılar, başta Amon (Güneş Tanrısı) olmak üzere birçok Tanrı’ya tapıyorlardı.İsimlerini de hep bu tanrıya atıfta bulunarak ve onun tanrısal özellik ve üstünlüklerine talip olarak alıyorlardı! IV.Amonhotep (Akhenaton) babası gibi bir asker değil her şeyden önce bir düşünürdü.Barışsever ve yumuşak bir üsluba sahipti!Ama cesareti göz ardı edilemezdi! Zamanının büyük bölümünü Tel El-Amarna’da, karısı Nefertiti’yle birlikte onu etkisi altına alan yeni bir dinin gerçeklerini bulup uygulamaya çalışarak geçiriyordu.Aton Dininin etkisi altında Tek tanrıya iman etmiş bir firavun olarak!


Hz. Yusuf’tan 2-3 asır sonra Mısır’ın tahtına oturan Akhenaton, tahta çıkışından 5 yıl sonra kendisi 41 yaşındayken Mısır’ın çok tanrılı putperest inanç sistemini temelinden yıkacak faaliyetlerde bulunmaya başladı.Tek tanrılı bir temeli olan ve yaratıcı tanrı Aton’un dışında tüm tanrıları reddeden yeni bir inancı kimseden çekinmeden ve tüm riskleri göze alarak cesurca ortaya koyuyordu! Halkına tanrının tek ve bir olduğunu, isminin de Aton olduğunu ilân etti. Adını ‘’Aton’un hizmetkârı(kulu)’’ anlamına gelen Akhenaton şeklinde değiştirdi. Bu dönüşümün etkisiyle yeni dini başkent ,eski başkent Teb’in 500 km. kuzeyindeki Tel El- amarna ya taşınır ve böylece daha önce hiçbir Tanrı yada Tanrıçaya adanmamış bakir topraklarda(Amarna) kurulur. Bu yeni dini merkez Amon rahiplerine karşı girişilen mücadelenin merkezi rolünü üstlenecektir.Amon-Ra güneş putu iktidarına karşı Tek Tanrıya iman eden Akhenaton un yani “Aton’a Boyun Eğen”in baş kaldırısı!

Yeni başkente taşınılır taşınılmaz Teb başkent niteliğini kaybeder.Akhenaton  mücadelesinde asla geri adım atmayarak ölümü dahi göze alarak Aton dışındaki Mısır ilâhlarının isimlerini abidelerin üzerlerinden,sarayların duvarlarından ,yıllıklardan sildirmeye başlar! Babası III.Amenhotep’in de bundan kaçamadığı görülür.Teb şehri Uzun süre sonra bu dönemde ilk kez önemini yitirir.Çünkü Akhenaton, aynı zamanda sırf Amon dan değil aynı zamanda onun şehrinden de nefret etmekte, onu putperestliğin ve  kafirliğin sembolü olarak görmektedir.


Putperestlikle mücadelesinde çok kararlı olan Akhenaton, Karnak’taki Amon tapınağını kapattı. Yerine Gematon (Aton’u bulduk) adında başka bir tapınak yaptırdı.Akhenaton’un kendisinin iman ettiği ve halkının da iman etmesini istediği ilah, yalnızca Mısır halkının ilahı değil, bütün insanlığın ilahıydı. Bütün evrenin yaratıcısıydı Canlı cansız her şeyi Güneş’i ve Ay’ı da O yaratmıştı. İlahın Bir, isminin ise Aton olduğunu halkına ilan etti. Tapınaklardaki bütün putların kırılmasını, duvarlardaki put isimlerinin kazınmasını emretti. Amenophis (İmparatorluk tanrısı Amon razı olsun) olan adını Akheneton (-İslamiyet’teki Abdullah adı gibi-Aton’un hademesi, yani hizmetkarı-Kulu-boyun eğeni-) olarak değiştirdi.


AKHENATON UN AĞZINDAN İLAHİLER
Akhenaton un bu inancı doğrultusunda yazdığı orijinal şiirler şunlardır;

“Tanrı uludur, birdir, tektir
Ondan başkası yoktur
Bir tanedir
O’dur her varlığı yaratan....”
“Bir ruhtur Tanrı, görünmeyen bir ruh...
Ta başlangıçta vardı Tanrı,
Tek varlıktı o.
Hiç bir şey yokken o vardı.
Her şeyi o yarattı
Ezelden beri süregelen varlığı,

Ebediyete kadar sürecek,
Gizlidir Tanrı, kimse görmemiştir onu.
İnsanlara ve yarattıklarına sır kalır her zaman.”
-Akhenaton-

                           

“Aton… Gündüz gibi ışıklı Aton.
Gözlerimiz sana bakıyor. Seni görüyor sana karşı..
Sen, benim kalbimdesin.
Fakat seni tanımak istemiyorlar.
Sadece ben, senin kulun Akhenaton, Seni tanıyorum.
Onlara araştırma gücü ver!
Senin gücün, senin planın, sonsuzdur.
Dünya Sana ait ve Senin.
Çünkü onu Sen yarattın.”
Bir başka şiirinde de şöyle der:
“Senin nûrunla bütün yollar açılır.
Balığın suda zıplaması, Sen’dendir.
Senin nurun, ruhların kalbine nüfuz eder!’
-Akhenaton-

Başka bir şiirde;
“Ey biricik ilah ki, kuvvetine bir kimse malik değil.
Sen bu arzı istediğine göre yarattın.
Ve sen yalnızdın/İnsanlar; büyük, küçük bütün davarlar.
Yeryüzündeki herşey ki
Ayakları üzerinde yürür
Ve yüksekle olan herşey ki
Kanatlarıyla uçar.
Suriye ve Nubiye memleketlerinde
Mısır diyarında
Herkese layık olduğu yeri seçersin
Bütün ihtiyaçları verirsin...”
-Akhenaton-

Ayrıca;
Bütün davarlar otlarla yaşar.
Bütün ağaçlar ve nebatlar gelişir.
Bütün kuşlar sazlıklarda kanat çırpar/Kanatlarını seni takdis için açarlar.
Bütün koyunlar ayak üstü oynar.
Kanatlı her şey uçar ve hepsi, senin aydınlığın sayesinde yaşar... “
-Akhenaton-

Aton, yalnızca milletlerin değil, tüm yaşamın kaynağı Nil’in de yaratıcısıdır. Nil ki halkı diri tutandır ve onu yer altında yaratan Aton’dur. Kabile Tanrılarından sıyrılan ve evrensel bir Tanrı tasavvurundaki bu ilk nokta Akhenaton un Aton’a adanmış şiirlerinde açık bir şekilde gözükmektedir. O, tüm milletleri yaratıcısı olarak, onlara hayat veren olarak değerlidir. Mevsimleri de yaratan Aton’un reddedilen diğer sözde Tanrılar karşısındaki üstünlüğü de çeşitli vesilelerle açıklanmaktadır.

HZ.YUSUF (A.S) VE AKHENATON KARŞILAŞTI MI?



Mısır üzerinde yapılan araştırmalar, Firavunlar hakkında öğrenilenler, çözümlenen hiyeroglif yazıları; Kuran’ın, Hz. Musa(A.s)’nın kıssalarında Mısır ve Firavun hakkındaki anlatımlarını desteklemekte, Kuran’ın anlatımlarındaki inceliğini ve tarihsel verilerle uyumunu ortaya koymaktadır. Kuran, Hz. Yusuf (A.s) zamanındaki Mısır hükümdarından “Melik” diye bahseder. Melik Arapça ‘’hükümdar-kral’’  demektir. Fakat Hz. Musa zamanındaki Mısır hükümdarı “Firavun” olarak anılır. Encyclopedia Britannica, Firavun kelimesinin kullanılışını şöyle anlatır: “Mısır dilinden per-a’o( büyük ev )aslında eski Mısır’da sarayın adıydı. Ancak yeni krallıktan itibaren (18. hanedandan başlar: MÖ 1539-1292) 22. hanedana dek (MÖ 945-730) saygı ünvanı olarak kullanılmaya başlandı. Daha sonra bu durum değişerek kralın ünvanı haline geldi. Ama daha önce hiç kullanılmadı.” Görüldüğü gibi Kuran’ın Hz. Musa(A.s)  zamanındaki Mısır hükümdarını “Firavun” diye tanıtırken, daha eski zamanda Hz. Yusuf(A.s) dönemindeki Mısır hükümdarını “Melik” diye tanıtmasında da bir incelik vardır.

Yani Akhenaton un yaşadığı zamana baktığımızda bu tanıma uyuyor!
Bu noktada Akhenaton un Hz.Yusuf (A.s) ile karşılaştığı hatta onun Hz Yusuf (A.s) olduğu iddiaları saçmadır.Zaten hiçbir dayanakları yok.Yuya isimli birinden bahsediyorlar .Yuya nın Hikayesi bir çok noktada Hz.Yusuf(A.s) ile tutarlıdır ve Yuya belki de Hz Yusuf (A.s)olabilir lakin benim araştırmalarım Yuya ile Akhenaton arasında en az 2 asır olduğudur! Bildiğimiz gibi Yuya nın mumyası bulunmuş Akhenaton ile ilgili ise sadece şans eseri elde ettiğimiz bilgiler var elimizde ve bu adamın adı yaşamı ve tarihi putperestler tarafından yıllıklardan silinmiş.Yani zaman –mekan olarak kronolojik olarak bilmediğimiz üzerine ancak tahmin yürütebileceğimiz bir zaman dilimi kayıp!




Burada Yuya nın Hz Yusuf(A.s)  olması belki Hz Yusuf(A.s) hiç yaşamadı ,hayal ürünü,eski masal kahramanının realiteye çevrilmesi..vb. diyenlere kapak olabilir verileri barındırır lakin  Akhenaton ile çağdaş olması bence Zorlamadır.Hz.Yusuf(A.s), Akhenaton ile aynı zamanda yaşamadı!

Lakin yakın bir zamanda yaşadı!Hz Yusuf(A.s)tan sonra öğretisi önemli bir süre devam etti !lakin mısırlılar yine saptılar putperestliğe saplandılar!Bu onları zalimleştirdi!baskı ve zulümlerini arttırdı!Hz Yusuf (A.s)un İslam öğretisi zayıfladı ve gizli bir halde sürmek zorunda kaldı!Bu nasıl ve kimlerle sürdü peki?Cevap Büyük Kraliçe Tiye ve Prenses Nefertiti dir!

AKHENATON U ETKİLEYEN VE GÖZÜNÜ KARARTIP HER ŞEYİ DEĞİŞTİRMEYE İTEN NEDEN NEYDİ?AKHENATON KİMLERDEN ETKİLENDİ?


İşte Bu noktada bu güneş kültü ile sapkın putperest yordam üzerine giden mısır ve firavunluk çağında bir firavun diğerlerinden farklı davrandı ve Tek tanrıya imanını itiraf ederek ortaya koydu!Bununla ilgili çoğu masal ve safsata bir çok iddia var!Fakat Akhenaton un bu inanca bu kadar nasıl bağlanıp siyasi politik düsturu karşısına alacak,devletin bunun üzerine kurulu tüm sistemini sil baştan yapacak ve  hatta bu değişimin devletin yapısını da zayıflatarak savaşlarda kötü sonuçlar almasını göze alacak kadar önemli ve büyük hale getirmiş olmasının nedeni neydi?Buna cevap yazan bazı aptalların safsatalarında; yok Akhenaton un sahte heykellerinde tipi kayıkmış, çirkinim diye var olan tanrılara isyan edip tek tanrıya yönelmişmiş te! Yok efendim hep kızı oluyormuş var olan çokça tanrı ona bir oğul verememiş te kızmış hepsini silmiş tek tanrıya yönelmiş miş!

Bunlar bunca büyük değişim ve zahmetin açıklaması olabilir mi Allah aşkına!salaklık bu!bunu söyleyen nasıl bir zeka ve kafa yapısına sahip acaba!

1-      Akhenaton un şans eseri bulunup elde edilen görselleri farazi ve manipülasyona gayet açıktı!Bu noktada temsili resimler ile Akhenaton un çirkin şekilsiz olmasına varıp buradan da din değiştirmeye gittiğini söylemek saçmalıktır!Akhenaton un fiziksel kusuru olsa bile çağın en güzel kadını nefertiti ye sahipti ve Nefertiti ona aşıktı!diğer eşi Kiya da dünyalar güzeli bir prensesti kim takar tipi!Çok zorlama bu!Akhebnatonun yumuşak huylu barışsever yapısı ile tek tanrıcı inancının getirisiyle eski putperest firavunların kendini tanrı ilan edip şımarıp zalimleşmesi olayını da reddedip yasaklamıştır!Kendini hizmetkar görmüş egosunu kırmıştır ve halkı tarafından da sevilmiştir!



2-      Akhenaton un Kiya dan oğlu vardı!bunu bilmeyen mallar Nefertiti den 6 kızı var diye bunu sorun yapmışlar!ama Akhenaton bunu sorun yapmıyordu! Demek ki bunları söyleyenler hem salak hem cahil hem de yalancı!

Akhenaten in neden köklü ana akım inancı ısrarla terk edip çok farklı bir dine yönelmiş olduğu tüm dünyanın ilgisini çeker...bunun bazı açıklamaları vardır!bunlardan en önemlilerinden biri kendisi gibi tek bir ilaha tapan ve hatta bir nevi namaz kıldığı söylenen damadı Smenkhkare ile birlikte bir sefere giderken konakladıkları bir mağarada buldukları papirüslere yazılmış bazı ayetler olduğu söylenir!daha sonra Akhenaton un bu gizemli papirüslerde geçen Allah kelamı ve tek tanrı inancı ile ilgili bazı kökleri kendisi gibi tek bir tanrıya gizli olarak tapan annesi Tiye den de gizli olarak öğrenip etkilendiği düşünülür! Hz Yusuf(A.s) eğer Yuya ise yine bazı bağlantılardan onun Akhenaton doğmadan önce öldüğünü anlayabiliriz elimizde sağlam bir zaman kronolojisi olmasa da bağlardan şunu görebiliriz; Akhenaton un annesi Tiye ile eşi Nefertiti.


Çünkü Tiye nin Yuya nın kızı yada torunu olduğu söylenir!Yani Hz Yusuf un soyundan kızı/torunu olduğu!Hz Yusuf ile ilgili tevratta ‘firavunun babası’ lakabı anılması da ilginçtir!Akhenaton ise Tiye nin oğluydu!Bir tür namaz kıldığı tespit edilen Smenkhare de kardeşi!Nefertiti yi kraliçe Tiye haremde tek tanrı inancına göre yetiştirdi ve onu oğlu Akhenaton un eşi yaptı!Aralarındaki zaman farkına bakınca ortalama insan ömrü hesaba katılınca da Yuya ile Akhenaton un karşılşmadığı lakin çok ta uzun bir aralarının olmadığı tahmini 2-3 nesil olduğu doğrulanmış oluyor!Yuya nın kızıyla/torunuyla bu nesil devam etmiş ve akhenaton un babasıyla evlenerek Akhenaton a sirayet etmiştir!


2-3 nesil!evet! Yine yukarıda açıkça değindiğimiz gibi Kur an da Hz Yusuf döneminde mısır hükümdarına melik dendiği Hz Musa dönemine gelindiğinde ise mısır hükümdarlarına firavun dendiğini ve bunda bir incelik olduğunu yazmıştık!Burada tarihi kaynaklarda bu doğrulanıyor ve 18.hanedandan itibaren firavun lakabı mısırda kullanılıyor.İşte o 18.Hanedan Akhenaton un olduğu hanedanlık.Ondan hemen önce ise melik lakabı mısır kralı için kullanılmaktaydı!neden çünkü o zamanlar çoban kral dönemi yaşandı ve mısırı bu krallar ele geçirmişti!Bu zamana ve bu meliklere ‘’hiksoslar dönemi’’ denir!Yuya eğer Hz Yusuf ise o dönemde melik ti mısır kralları.Yuya dan sonra mısır kralları firavun oldular!Firavun olurken de saptılar!İşte bu kur an da çok iyi betimlendi!

Tüm bu çember içinde Akhenaton firavun olunca tahta geçince 2 nesil gizli kalan ama halen daha varlığını sürdüren tek tanrılı Aton inancını çekinmeden ortaya koydu!Hepsi de bu inancın gereğini yerine getiriyordu ve namaz kılıyordu!

ATON TEK TANRI ANLAMINA GELİR GÜNEŞLE HİÇ BİR ALAKASI YOKTUR!AKHENATON GÜNEŞE HİÇ BİR ZAMAN TAPMADI!


Aton un kelime anlamı ‘tek tanrı’ dır!Onun güneşle uzaktan yakından alakası yoktu! Zaten Akhenaton Amon a karşıydı inanmıyordu ve onu put olarak kabul edip yok etmeye kalkıştı!Amon-Ra zaten ‘güneş tanrısı’ demektir ve diğer tüm tanrılardan büyük olarak tapınılan bir puttu! Akhenaton buna karşı dururken nasıl olurda bu sefer Aton (aten) adı verilen başka bir güneş tanrısına tapar?bu işte manipülasyon ve yalandır! Sen var olan güneş tanrısı putuna karşı çık git sırf 2 harf değişikliği ile başka bir güneş putuna tap ve bunun için her şeyi yık değiştir hayatını tahtını tehlikeye sok!Saçmalık bu işte!


Koduğumun Amon rahipleri ve onların bugüne dek gelen sapkın devamı olan Siyonist Yahudileri ve hristiyanları bunu yapanlar!çünkü onlar güneşe tapıyor!Sunday kutsal Pazar güneş günü- Akhenaton un sahte tipi kayık heykellerinde ki hermafrodit(çift cinsiyetlilik )görüntüsü  –hermafrodit yahudi putu yehova ya atıftır!Elinde tuttuğu söylenen haçımsı sembol alet hristiyanlığa atıftır!Akhenaton büyü yü kesinkez yasakladı çünkü amon rahipleri işlerini sahte büyü ve fal sapkınlığı ile yürütüyordu .Resim ve papirüslerin açıklamasına yorum katarak Akhenaton un büyü ve tanrı dışı doğa üstü etkiye açık bir inançta gösterilmeye çalışılması Yahudi kabalasına atıftır!Yine sahte yalan şiirlerle ve resimlerle Akhenaton a halen daha ‘Tanrının kulu hizmetkarı’ olmasına rağmen ona hristiyanlıktaki gibi baba-oğul ile tanrısallık vermeye çalışan algı yaratmalar İslam ın izlerini sansürleme çabasından başka bir şey değil.

Aynı Vatikan da gizli kasalarda  saklanan gerçek incilde Allah ve Hz.Muhammed in adının geçmesi ve sırf papanın ruhbanlık sistemi ve çıkarlarına ters düştüğü için koskoca bir global hristiyanlık ve Yahudilik sahte İncil ve Tevrat putperestliğinin yıkılması dünyada her şeyin değişim yer yerinden oynayacağından korkup aynı Akhenaton zamanındaki amon rahipleri ile Hz İsa zamanındaki kabala rahipleri gibi baş papaz ve ve mason baş hahamlar bu gerçeği gizliyorlar.Çünkü tüm dünya insanlarının bunu öğrenmesi demek onların para ve güç tezgahlarının bozulacağı anlamına gelir ve dünya da yeni ve güzel bir çağ başlar!
İşte akhenaton adına uydurulmuş masonik sahte bir şiir;

Göklerin ufkunda belirmen ne kadar güzeldir,
Ey! Hayatın temelinde yaşayan Aton,
Sen doğu göğünün ufkunda doğduğunda,
Tüm memleketi güzelliğinle doldurursun,
Uzaklaşsan da, ışınların dünya üzerindedir,

Ne kadar yüksek olursan ol,
Senin adımlarının izleri gündüzdür,
Sen, ışınlarını dağıttığın zaman,
Mısır’ın her iki ülkesi de bayram eder,
Hepsi uyanık ve ayaklarının üzerindedir,
Çünkü Sen, onları uyandırmışsındır,


Onlar tüm organlarını sende yıkarlar,
Ve kollarını kaldırıp, Sen’i şafakta selamlar,
Sonra tüm dünyada herkes kendi işini yapar,
Hayvanlar otlardan zevk alırlar,
Ağaçlar ve bitkiler çiçeklenirler,

Kuşlar, kanatları sana doğru ibadet edercesine kalkık,
Bataklıklarda uçarlar,
Sen üzerlerinde oldukça onlar yaşarlar,
Kadında çocuğu Sen yaratırsın,
Ananın karnında çocuğa Sen hayat verirsin,
Sen ana rahminde dahi çocuğu besleyensin,

Ne zaman civciv kabuğu içinde bağırsa,
Sen ona hayat vermek için nefes verirsin,
Ey Tanrım, Senin ne kadar çok eserlerin vardır,
Sen! Ebediyetin hakimi! Senin isteklerin hep iyidir,
Sen yaşamın ta kendisinin ve yaşam Sen’de yaşar,


Tanrım Sen yaşamsın ve yaşam ancak sende görülür.
Kendi devrinde de fazla anlaşılamayan Akhenaton, yüzyıllar sonra bambaşka bir coğrafyada hepten yanlış anlaşılacaktır yada bilerek yanlış yansıtılacaktır!

AKHENATON UN TEK TANRILI ATON İNANCININ ANA HATLARI

•        Tek ve Mutlak bir Tanrıya inanç vardır.
•        O tek tanrı nın bir insani maddi yada doğa tasviri yoktur.
•        O tek tanrının her şeyi yarattığına ve kainatın tek hükümdarı olduğuna inanılır
•        Ruhun varlığı yanı sıra sınav,ahiret cennet cehennem inancı aynen yer alır
•        Mabetlerde resim ve heykeller yoktur!duvarlarda asla putperest yazılar yer almaz.
•        Büyü fal büyücülük put yapmak yasaktır.
•        Mabede girmeden ve ibadete başlamadan önce kısa bir vücut temizliği yapılır.
•        İbadet ritüelinde secde hareketi vardır.İbadetler tek bir tanrıya şükür ve onu yüceltme üzerinedir
•        Hayvan kurban edilir
•        Erkekler sünnet olurlar
•        Domuz eti yemek yasaktır
•        cinsel ilişkiden sonra genel tam vücut temizliği şarttır


İbadet konusu da ilginç. Her sabah güneş doğmadan önce her öğlen sonrası ve her akşam üstü tapınakta arada çeşitli zamanlarda olmak üzere toplanan halk günde 4-5 kere  hep bir ağızdan, adeta Kelime-i Şehadet getirir gibi, “Aton’dan başka Tanrı yoktur, Akhenaton onun elçisidir ve ışığını bize ulaştırır” demektedir. Ayinlerde Firavun Akhenaton ve Nefertiti de halkla birlikte yer alırlar. Hiçbir şekilde ruhban sınıfı yoktur. Evet, tek rahip Akhenaton’un kendisidir, ama başka bir aracı yoktur.ifadelerini tekrar ediyorlar.Bu Allah ve tek tanrı inancının ilk insandan itibaren her çağda her toplulukta süregeldiğini bize gösterir!bunu görmek istemeyenler ise bu kanıtlara gözlerini anca kapamakla ve bu gerçeği saptırmakla kalırlar her daim amon rahipleri kabala büyücüleri hristiyan ve Yahudilerde olduğu gibi…


Akhenaton’un bu tek tanrı inancı ve baskın putperest mısır inancıyla olan derin ayrım ve çelişkileri ülkeyi ikiye böler!başkenti farklı bir bölgeye taşıyan Akhenaton öldükten sonra ise putperestler hemen harekete geçerler ardıl-varis kanununa uymak zorunda kalırlar ve  genç varis Tutankhaton ve evli olduğu Akhenaton un kızı kraliçe Ankhesapaaton u tahta geçirirler lakin bu genç varislere baskı uygularlar!Adlarını Tutankhamon ve Aankhesaamon olarak amon putuna uygun hale getirerek ve amon putu adına irade yayınlamaları konusunda zorlayarak onlara büyük baskı kurarlar.Lakin yine de azgın şüphelerinden kurtulamayarak isteksizce tahtta tuttukları genç varisleri ortadan kaldırırlar!Bir ara firavun olarak önemli bir devlet adamı Ay tahta çıkar ama ondan da şüphelenirler!Onun yerine ise putperestliğinden emin oldukları kumandan Horemheb getirilir!Horemheb te iktidarı boyunca tek tanrılı aton inancını silmek yok etmek için elinden geleni yapar!


Tutankhamon un mezarını önemsiz arkaya dibe atarlar ve içini kendi sapkın amon putuna göre dizayn edilmiş resim ve yazılarla doldurup kapatırlar !Tutankhamon böylece günümüze dek gelebilmiştir Lakin Akhenaton a bu şans verilmemiştir!Akhenaton öldükten ( M.Ö. 1352 )sonra  damadının ve kızının ve yakın çevresinin taht etkisi hasebiyle bir mezar yapılmıştı! Putperestler iktidarı yavaş yavaş ele geçirip genç varisleri ortadan kaldırıp çevrelerini dağıtıp halkı sindirdikten sonra yinede bu inançtan korkan putperestler Akhenaton’un mezarını önce Tutankhamon mezarına yaptıkları gibi kendi güneşe tapan sapkın şiir ve resimlerle süsletirler ama buna da tahammül edemeyip Akhenaton un varlığından korkarak mezarını en sonunda tamamen yıkıp yok ederek ve tek tanrı inancından dolayı Akhenaton un adını mısır yıllıklarından ve kayıtlarından silip çıkararak Amarna kentini ve tapınakları yer yüzünden silerek Tüm belgeleri yakarak tamamen ortadan kaldırıp sonsuza dek unutturmak isterler!       

                                                                                                                                                                               
Ama önem vermeyip hükümdarların değerli mezarlarının yer aldığı Krallar vadisinden uzak bir köşeye basit bir memur yada alt kademe insan gibi attıkları Tutankhamon un manipüle edilmiş mezarından Akhenaton ve tek tanrı inancını her ne kadar saptırıp onu kafir ilan etmiş olsalar da o mezarı bu şekilde köşeye atmaları mezar soyguncularından saklamış ve arkeologlar tarafından gün yüzüne çıkarılarak, Akhenaton Tutankhaaten Ankhesaaten Nefertiti Kiye Smenkhare ..vb tek tanrıya inanan imanlı insanların isimleri ve inançları herkes tarafından tüm dünya tarafından öğrenilerek unutulmayacak bir biçimde tarihe kazınmıştır.Putperestler her zaman olduğu ve olacağı gibi amacına ulşamamış anca kendilerini kandırıp korkmakla kalmışlardır!


AKHENATON VE ATON İNANCININ BİNLERCE YILLIK ASİMİLASYON VE MANİPÜLASYONU

Akhenaton öyle bir inancı yaymıştır ki bu ondan önce gelen ve sonra gelecek olan iman sahiplerinin karşılaşacağı bir saldırı asimilasyon ve manipülasyonu da beraberinde getirecektir.Tek tanrı ve putperestlik arasında ilk insanlardan beri gelen mücadelede putperestler her daim zalim bozguncu yalancı ve sahtekar olurken Tek tanrıya inananlar ise mazlum bütünleyici dürüst ve adil oldular!işte bu durum da, putperestler ne yapmış yapıyor yada yapacak olurlarsa olsunlar kaybetmeye mahkum olduklarını, kazananların ise eninde sonunda imanlı kalplerin olduğunu ve olacağının kanıtıdır!

İşte tam da bu Noktada Aton’un Akhenaton ve Nefertiti’yle nasıl resmedildiğine biraz bakmak gerek. Resimlerde Firavun dikkat çekici şekilde tasvir ediliyor  Çocuklarını şefkatle seven bir baba. Dönemin sanatının bir cilvesi, Akhenaton’un bazı heykelleri, onu, yine sembolik olarak eril ve dişili kendinde birleştirmiş olduğunu anlatmak için,  feminen yönleriyle de gösterince, hasta olduğu ya da cinsel tercihleri sorgulanmış. Ama ona ait resim ve heykellerin çok büyük bir çoğunluğunda normal bir insanken, şu anda Kahire Müzesi’nde olduğu için en çok bilinen heykelinin referans alınması bir bilgi eksikliği Yahudi inanca göre (yehova) yapılmış bir yorum hatasıdır!




Çünkü Akhenaton heykelini yapanlar amon inancına hizmet ediyordu!Firavunda tanrısallık,tanrının oğlu olma,yetkilisi olma,erel ve dişil özellikleri barındırma (hermafrodit yehova) aslında İslam da rahman ve rahim olarak tek bir tanrının cinsellikle alakası olmayan subuti sıfatlarının amonlarda hristiyanlarda ve Yahudilikte 2 ayrı cinsel kişisel faktör olarak putlaşıp bozulmasıyla ortaya çıkmıştır.Akhenaton un inancı taa o zamanlarda putperest amonlar tarafından bilerek kendi inançlarına uygun hale getirilip manipüle edilerek bozulmuş,bu manipüle edilmiş kalıntıları bulan hristiyan ve Yahudiler de kendi inançlarına uygun olan bu manipüle kalıntıları sahtelikle gelen propagandanın realitesine uygun olarak propagandalarına alet etmişlerdir!

ilk dikkat etmemiz gereken Aton sözcüğünün kökeni. Hermetik öğretide tek Tanrının adı Atum. Aton sözcüğüne çok benziyor. İkincisi tek Tanrının İbranicedeki isimlerinden biri olan Adonai sözcüğü. Üçüncü benzer kavram Suriye’deki tek Tanrı olan Adonis. Bu islamda  Allah tır. Abdest, sünnet, domuz eti, kurban, secde ve bildiğimiz kuralların çoğu zaten burada. Lakin bu tek tanrı inancı Kutsal kadim kitaplardan peygamberlerden defalarca öğrendiğimiz ve Akhenaton ile de iyice emin olduğumuz gibi putperestler tarafından sürekli bozulmuş manipüle edilmişti.Çünkü bu dünya üzerinde insan formunda ilk ve tek akıllı zeki hür irade ve arzu sahibi varlık insandır.O bilebileceği her şeyi Tanrı dan öğrendi!Tek bir tanrıdan!Bu nedenle dünya üzerindeki ilk din tek tanrılı bir dindi!Bilim ve matematikte de her şey hep ilk ve tek noktadan çıkar ve yayılır.

Böylece;Tanrı,din,iyi,kötü,sınav,cennet,cehennem,büyü,cin,şeytan,ruh..vb kavramları insanoğlu öğrendi.İnsanoğlunun yeryüzüne dağılması ile birbiriyle hiç tanışmamış karşılaşmamış kabile ve topluluklarda bu temel ilkeler farklı yorumlarda olsa da aynı şekilde vuku buldu!



Bu vuku buluşta insanlık O tek tanrının zati ve subuti sıfatlarını parçalayıp ayrı ayrı yorumlayarak maddeleştirdiler!Böylece putperestlik doğdu.Bu aynı zamanda çağımıza hakim olan materyalizminde temeli oldu!insanlar Tanrı nın özünü ve dolayısıyla var oluşlarının özünü unuttular!hırs ve egolarına yöneldiler ve zalim nankör ve bozguncu oldular !

buna karşın bazıları da tek tanrı imanını samimiyetle sürdürdüler!işte bu mücadele bu dünyada fani sınavı meydana getirir!iyi ile kötü, idealist ile materyalist, imanlı ile putperest arasındaki mücadeleyi ! Tek tanrı da insanoğlunu her daim kötülüğe materyalizme ve putperestliğe karşı uyardı!Putperestler de buna karşı yalan bozgun ve sahtekarlığı yordam olarak edindi! 

mesela Tek tanrı inancını çok tanrıcılığın bir sonucu göstermek gibi! Böylece putperestliği maddeciliği materyalizmi ve ateizmi yüceltmeye gerçek göstermeye çalışmak gibi!Bu yeni bir şey değil!İlk insandan beri bu doğru ve yanlış gerçek ve yalan arasındaki mücadele devam ediyor insanoğlu için!Ama bu tek tanrı açısından imanlıların kesin zaferi lle çoktan müjdelendi!putperestler boşa yoruluyor ve tek yaptıkları kendi kuyularını kazmaktan başkası olmuyor!o tek tanrı Kur an ve Hz. Peygamber ile Allah olarak varlığını bu ahir zaman hasebiyle iyice perçinledi ve insanlığa son kesin yolu ve uyarısını gösterdi!Bundan sonra iş insanlıkta !ve seçimlerinin sonucuna katlanacaklar!


FİRAVUN TUTANKHAMON (TUTANKHATON)VE KRALİÇE ANKHESEANEMN (ANKHESENPAATEN ) İLE GERÇEĞİN IŞIĞI


Ankhesenamen, firavun Akhenaton ve kraliçe Nefertiti’nin (altı kızından) üçüncü kızlarıdır.
Doğumdaki adı Ankhesenpaaten dir. Yaklaşık 9 yaşında, başka anneden (Kia’dan) olan yarı kardeşi Tutankhamon ile evlenerek kraliçe olmuştur.
Akhenaton un zehirlenerek öldürülmesi ile Amon putperestlerinin baskısıyla Kral naibi Ay’ın etkisiyle ismini de Ankhesenamen olarak değiştirerek firavun ailesinin Aton dininden döndüğünü göstermek zorunda kalmıştır!İlk evliliğinde en az 2 düşük yaptığını, Tutankhamon’un mezarında bulunan fetüs mumyaları ortaya koymuştur. Tutankhamon’un ölümünden sonra Hitit kralına yazdığı mektuplar Hattuşaş da bulunmuştur. 

Bu belgelerde korktuğunu söyleyerek kral Şupililouma’dan kendisine evlenmek üzere bir prens göndermesini istemiştir. Bu onun inancı konusunda nasıl bir baskı ve tehdit altında olduğunun kanıtıdır.Keza Hititler o zaman mısır ın azılı düşmanıydı ve Yollanan prensin yolda öldürüldüğünü Hitit kaynakları anlatmaktadır. Bunu öğrenen Amon sapık rahiplerinin Genç kraliçenin infaz kararını aldıkları anlaşılmaktadır!Amon sapığı vezir Ay ile zorla evlenmesi bunun firavun olmasını sağlamak içindir! Bu evlilikten hemen sonra tarih sahnesinden silinen Ankhesenamen’in adı mumyası ve mezarı henüz bulunamamıştır.
İnsanlık bu genç kraliçenin varlığından babası Akhenaton da olduğu gibi Tutankhamon un manipüle edilmiş mezarının şans eseri bulunması sayesinde haberdar olmuştur!
Peki Tutankhamon kimdi?



Tutankhamon üstte bahsettiğimiz gibi Akhenaton un kızıyla evlenmiş ve kral varisi olmuştu.Akhenaton oğlu olmadığı için yada (tek oğlu tutankhamon olduğu için) onu diğer eşi nefertiti den olma kızı ile evlendirerek kendinden sonra varisi ilan etti.Böylece genç kral tahta aday oldu lakin durumu olağan üstüydü varisi olduğu kral sıra dışıydı ve her şeyi kökünden değiştirme amacında bir büyük devrimi gerçekleştirme peşindeydi!Bu arzusu Akhenatonun  düşmanları tarafından zehirlenerek öldürmesine kadar gitti ve veraset kurumu gereği Tutankhaton isteksizce tahta çıkarıldı.Onu Tahta çıkaran putperest amon rahipleri ve devlet adamları sadece bunu geçici olarak yaptılar !genç kral ve kraliçenin baskıyla eski amon putçuluğuna döndürülmeleri de onları tatmin etmeyecekti!Ve çok geçmeden çok genç yaşta gelecek olan ölümü de, Akhenaton gibi, kuşkuludur.

 Genç yaştaki ölümünün, tam da Amon karşı devriminin gereklerinin ve isteklerinin karşılanması sonrası ardından gelişi dikkat çekicidir. Böylece veraset kurumu ile gelen kanun ile Tutanhaton tahta çıkarılmış onun baskıyla amon olup adının Tutankhamon olarak değiştirilip zorla Amon a iradesi alındıktan sonra istediklerini resmi anlamda alan amon putçuları bu noktada artık işlerinin kalmadığı,ihtiyaç duymadıkları Tutankhaton u öldürtmüşlerdir!



Bu bir tarafa, Firavun’un mezarının Teb’deki Kral mezarlarının dışında, gizlenme amacıyla kazılmış olması, tarihsel sürecin doğal işlemediğini göstermektedir. Ancak tarihsel gerçeklerden çok, popüler kültürün ilgisini çeken, gizemli öykülerdir ve XX. yüzyılın hemen başında Eski Mısır’a duyulan korku, Tutankhamon aracılığıyla ete kemiğe bürünmüştür. Bu XX. yüzyılın korku endüstrisinin en önemli başvuru kaynaklarından birisi olarak gözükmektedir Firavun. 1923 yılında Tutankhamon’un mezarının Lord Carnarvon ve ekibi tarafından açılışının ardından yaşananlar çok sayıda spekülasyonun konusu olmuştur. Henüz başlangıçta, Tutankhamon’un cenaze salonunu giriş kapısının üzerindeki yazı, tüyleri diken diken eder niteliktedir:


“Burada dinlenen firavunu ebediyeti içinde rahatsız edecek kişiye ölüm kanatlarıyla dokunacaktır.”

Aslında bu yazı/uyarı/tehdit/ de hem bir korkunun getirisi olması yanı sıra Tek tanrıcı Özünü reddettikleri genç Kraldan kendileri hariç herhangi bir zamanda da diğer herkesin uzak durmasını sağlamak için mezarı önemsiz saklı ve kilitli tutmak dışında alabilecekleri tek  önlemdi!

Akhenaton, Mısır’ın geleneksel dinini kaldırıp yerine Aton olarak bilinen bir tek güneş tanrısına tapınmayı getirdiği Putperest Amon büyücüleri tarafından “Sapkın Firavun” olarak adlandırıldı. Odanın çevresine 4 koruyucu tılsım yerleştirilmiştir ve bunların birinde de firavunun adı yazılıdır. Odanın kuzey duvarındaki bir nişte, kapaklı 4 küp Akhenaton’un küçük eşi Kiye’nın iç organlarının saklanması için konulmuş; fakat üzerlerindeki yazılar silinmiştir. Mezarın döşemesi üstünde bulunan kil mühür izlerinde Akhenaton’un halefi Tutankhamon’un adı yazılıdır.


Akhenaton, kendisi ve ailesi için yaptırdığı mezarda yapılan bütün incelemeler herhangi bir mumyalama işleminin gerçekleşmediğini göstermektedir.Bu da korku sansür ve yok edilişin kanıtıdır!

Mezar yağmacıları ile mücadele ederek bir çok şeyi koparabildiği kadarıyla engelleyebildiği kadarıyla öğrenebilen insanoğlu mezar soyguncularının gözünden kaçması ile ilk kez bir firavunun tam mumyası eserleri hazinesi eşyaları ile el değmemiş mezarını bulmuş oldu!Tabii bunun nedeni mezarını buldukları genç kral mumyanın istenmeyen bir adam olmasıydı!Bu durum onun mezarındaki yazı resim ve bilgilerin de çağdaşları olan amon putperestleri tarafından manipüle edilerek değiştirildiğinin gerçeğini bize göz ardı etmememiz gerektiğini gösterir.



Ama eşyalar resimler yazılar mumyalama ve tasnif ..vb dönemin kültürü açısından bize önemli bilgiler verse de bunların inanç ve yorum konusunda doğruluğu şüphelidir bu açıdan!Bilimsel anlamda bir gerçeği bize göstermez!Yerin altından eğer zamanında atılmış bir yalan çıktıysa eğer ,bunun yerin altından çıkması ve çok eski olması onun doğru olduğunu göstermez bize!Yalancılık,sahtekarlık,politik ve siyasi çıkar ve endişelerle yapılan karartma manipülasyon propaganda ve sansür insanlık tarihi boyunca her daim vardı!Bunu bilmek gerekir!Akhenaton un yaşadıkları bunu kanıtlar.




KÜNYE
Tür;Tarih,Bilim,Araştırma
İçerik;Bilimsel,Tarihi,Biyografi
Kaynak;Araştırma
Dönem;Şubat 2018
Güncelleme; Yok




IŞIK DOĞU’DAN YÜKSELİR – CUMA VURAL






‘’İslam müelliflerini kaynak edinen Gosta ve Le Bon,Kağıdın yeni bir medeniyet başlatacağını bildirir ve şu gerçeği söyler;Parşomeni ortadan kaldırmış olan kitap kağıdını Müslümanlar icat etmişlerdir.Eğer İslam medeniyetinin Kitap,barut ve pusula gibi mirasları elinin altında bulunmasaydı,bizim Rönesansın nasıl bir şey olacağını biraz göz önüne getirmeliyiz.’’


Bilim dünyası her zaman ilgimi çekmiştir.Bilim tarihi de öyle.Bu kitapta gördüğümde ilgimi çekti.Okumaya karar verdim.Okumadan önce  yine olaya ‘bunu avrupalılar bulmuş gibi gösterdiler aslında biz çoktan bulmuştuk bile’’ mantığıyla yaklaşılmış olabileceğini düşünmedim de değil.Ama bu araştırmayı okuduktan sonra abartılarla değil gerçektende sağlam ve ciddi kaynaklarla karşılaştım.Kitaptaki bazı isimlerle ilgili ben de ufak bir araştırma yaptım ve gerçekten de doğruluğunu görünce hayranlık duydum.

Kitapta yaklaşık 80 adet Müslüman (bazıları da Türk) bilim adamı hakkında bilgi var.Bu insanların tıp,fizik,kimya,matematik,geometri,biyoloji,botanik,zooloji,coğrafya,astronomi,astroloji,felsefe,tarih,sanat,edebiyat,din,psikoloji..vb. bir çok bilimsel alanda hem teorik hem de teknik anlamda öncü olduklarını ve bu teknik bilimsel orjinli meslek dallarının doğmasında ve gelişmesinde baş rollerden birini oynamış olmalarının yanı sıra birer sanatkar ve mucit olduklarını da görmek ilgi çekiciydi.Hatta ilginç olan bir şey de bu insanların isimlerini Avrupalıların kendi dilleriyle kullanmalarıydı.Örneğin dünyanın en önemli 20 astronomundan biri olan,Trigonometrinin mucidi,sinus kosinus tabirlerini ilk kez kullanan matematik bilgini Harran ın battan kasabasında doğduğu için El-Battani künyesine sahip Muhammet Bin Cabir Bin Sinan Er-Raki’ yi Avrupalılar eserlerinde ve kitaplarında ‘’Albategnus’’ diye kaydetmişler.Mesela din düşmanı Avrupa özentisi Kemalist bir embesil bunu görse bunu Avrupalı sanıp saygı duyarken İslam a ve doğu insanına etmediği hakaret ve aşağılama bırakmaz.Halbuki Avrupa da ki bilimsel gelişimde İslam ve Türk unsuru asla göz ardı edilemez.Bu kitap, sağlam kaynak ve delillerle bunu toparlayıp kanıtlayan çoğu insanın ilgi duymayıp göz ardı ettiği bir çok değerli araştırma eserinden biridir.

Bu kendi kültürünü aşağı görme,önemsememe aslında belki de genel anlamda doğu insanının da suçu.Bu Kitapta da bu durumla ilgili şaşırtıcı, ilginç ve bir o kadar da üzücü gerçeklerle karşılaştım.Müslüman doğulu bir bilim adamı yüzlerce kitap yazıyor.Bunların çoğu kayboluyor bazılarını Avrupalı alıp çevirip basıyor, çoğaltıp okullarında okutuyor.Fakat bugüne geldiğimizde o kitabın hem aslı hem de kopyaları bizim elimizde bulunmazken ,kaybolmuşken yada eksikken avrupanın almanyasında,ingilteresinde,ispanyasında,fransasında,hollandasındaki kütüphane ve müzelerde o kopyası saklanıyor.Hatta öyle ki onlar kopyasını saklamamış olsalar kimsenin o kitabın orjinalinden dahi haberi olmayacak.Bizim sahip çıkmadığımıza onlar sahip çıkıyor.Bu eserlerden faydalanan bir çok Avrupalı araştırmacıyı ön plana çıkarıp propagandasını çok iyi yapmışlar ve kendilerine mal etmişler.Hatta ‘’hayır bu teoriyi ilk ortaya koyan Avrupalı bu şahıs değil bizzat doğulu bir Müslüman olan şu şahıstır’’ diye kendi bilim tarihi kitabında açıklayanlar bile bizzat Avrupalılar.İşte o kadar vurdumduymazız bu konuda.Sonra içimizden kendi öz kimliğine düşman Avrupa özentisi dejenere tiplerin ortaya çıkması da doğal oluyor tabii.

Benim ilgiyle okuduğum,şaşırtıcı bir çok bağlantıyı ve gerçeği görmeme sebep olmuş güzel bir araştırma eseri olan bu kitabı, hem kendi kültürüne hem de bilim tarihine ilgi duyan vizyon sahibi vatan evlatlarına kesinlikle tavsiye ediyorum.

KÜNYE
Tür;Tarih,Bilim,Araştırma
İçerik;Bilimsel,Tarihi,Biyografi
Kaynak;Okuduğum Kitaplar
Dönem;Şubat 2014
Güncelleme; Yok


Norther-Everything (Her şey)




Everything I had is gone and all I cared is dead  - Sahip olduğum her şey gitti ve değer verdiklerim öldü
There's nothing to lean on, there's nothing to hold on - Ne dayanacak ne de bekleyecek hiçbir sebep yok
Now all is said and done left behind - Artık söylediğim ve yaptığım her şeyi geride bıraktım
Like a dream - Bir rüya gibi
There's nowhere to go nowhere to go to - Gidecek hiçbir yer yok Gidecek hiçbir yer yok

I thought I had it all – Her şeye sahip olduğumu sanmıştım
I thought I had it all – Her şeye sahip olduğumu sanmıştım
I thought I had it all – Her şeye sahip olduğumu sanmıştım
I thought I had it all – Her şeye sahip olduğumu sanmıştım


You took it all, all away – Her şeyi götürdün,uzaklara
Left me there, there to stay - Beni terkettin orada kalmam için
Feeling so cold now I'm on my own now - Artık çok üşüyorum,yapayalnızım
Why should I live my life anymore - Peki artık neden kendi hayatımı yaşamalıyım ki
You are gone and I lost it all - Sen gittin ve ben her şeyi kaybettim
There's nothing to lean on, nothing to hold on - Ne sabredecek ne de bekleyecek hiçbir sebep yok

You were everything in my heart - Sen kalbimdeki her şeydin
and my heart still beats, these empty beats - Ve kalbim halen çarpıyor,boşu boşuna atıyor
You were everything in my heart - Sen kalbimdeki her şeydin
and my heart will go on, without you - Ve kalbim atmaya devam edecek,sensiz

Still I have to carry on, carry on and on - Yinede bunu sürdürmek zorundayım
There's nowhere to go to, nowhere to go to - Gidecek hiçbir yer yok Gidecek hiçbir yer yok
I'll hope this pain will fade away- Umarım ki bu acı unutulup gidecek
Fade away some day - Bir gün unutulup gidecek

There's nothing to live for, there's nothing to die for - Ne yaşamak ne de ölmek için hiçbir sebep yok

I thought I had it all – He rşeye sahip olduğumu sanmıştım
I thought I had it all – He rşeye sahip olduğumu sanmıştım
I thought I had it all – Her şeye sahip olduğumu sanmıştım
I thought I had it all – Her şeye sahip olduğumu sanmıştım

You were everything in my heart - Sen kalbimdeki her şeydin
and my heart still beats, these empty beats - Ve kalbim hala çarpıyor,boşu boşuna atıyor
You were everything in my heart - Sen kalbimdeki herşeydin
and my heart will go on, without you - Ve kalbim çarpmaya devam edecek,sensiz

You were everything in my heart - Sen kalbimdeki her şeydin
You were everything in my heart - Sen kalbimdeki her şeydin
You were everything in my heart - Sen kalbimdeki her şeydin
and my heart still beats, these empty beats - Ve kalbim hala çarpıyor,boşu boşuna atıyor
You were everything in my heart - Sen kalbimdeki her şeydin
And my heart will go on, without you - Ve kalbim hala çarpıyor,boşu boşuna atıyor


You were everything in my heart - Sen kalbimdeki her şeydin



















KÜNYE
Tür;Sanat,Müzik,Rock/Metal
İçerik;Klip,Şarkı sözü,Türkçe Çeviri,Tanıtım
Kaynak;Dinlediğim Şarkılar,METALLIUM 2009-2
Dönem;Mart 2010
Güncelleme; Yok