"- Bana kalırsa tek bir
tür insan var. İnsanların hepsi insan.
- Yalnızca tek bir tür insan
varsa, o zaman neden hiç geçinemiyorlar? Hepsi birbirine benziyorsa, niçin özel
bir çaba harcayarak birbirlerini aşağılıyorlar?"
Kafamı dağıtmak için okumak
amacıyla bir arkadaşımdan aldığım,tarzı farklı ama hem eski hem de edebiyat
dünyasında klasikler arasında yer alan bir kitap olduğundan dolayı ilgimi çekti
en başta.
Kitabın tasvirleri biraz dar
kapsamlı ve olaylar yavaş ilerliyor ,lakin tek dezavantajı bu !Okuması
kesinlikle heyecanlıydı.Yazarın bu roman için seçtiği konu da kesinlikle ilgi
çekici bir konu. Yazar ırkçılık ve bunun sadece ırkçılık ile kalmayarak
insanların farklılıklarından dolayı maruz kaldığı ayrımcılığı insan ilişkileri
ve yaşamı babında çok iyi işlemiş.Bunu 9 yaşında bir çocuğun gözünden vermesi
de farklı bir hava katıyor kitaba.
Irkçılık ve ayrımcılık
sorunu günümüz 21. yy. da uzay çağında bile halen daha şahit olduğumuz bir
sorun.Bu kitabın bu konuyla ilgili 1960 larda yazılması tarihi bir değer
katıyor bu konuya.
Dediğim gibi kitap 1960
larda yazılmış lakin romanın ağzından anlatıldığı küçük kız çocuğu ‘Scout’
bence yazarın kendi çocukluk ve gençlik yıllarının bir yansıması.Zaten yazar
‘Dill’ karakterini de bir çocukluk arkadaşından esinlendiğini söylemiş.Bu da
1960 ta yazılan bu kitaptaki hikayenin 1930-1940 ları gözlemleyip anlattığını
gösterir bence ve neredeyse yaklaşık 1 asırlık sosyolojik tarihi gözümüzün önüne
seriyor.
Roman 2 kısımdan
oluşuyor.İlk kısım;ırk ,din, kültür ve toplumsal konumları ne olursa olsun bu
farklılıkları takmayan bilmeyen, insanı insan olduğu için adil bir seviyede
gören küçük çocukların çevresi ve insanlarla ilişkilerini hem masum hem de
eğlenceli gözlemlerini güzel bir biçimde vermiş.Yazar o dönemleri ve çevreyi
bir çocuğun gözünden en masum ve net bir biçimde veriyor kitabın ilk
kısmında.Bu bazılarına sıkıcı gelse de aslında bir çocuğun temiz ve adil bakış
açısında ırkçılığa ve ayrımcılığa yer olmadığını gösterip konuya çok iyi bir
giriş yapıyor yazar.
2. kısımda ise olaylar bir
mahkeme duruşması ile hızlanıyor ve sürükleyici ,heyecanlı bir hal alıyor.Yazar
,toplumun çelişkilerini ön yargılarını ve kör fikirlerinden doğan bağnazlığın
sonuçlarını çok mükemmel bir biçimde bir duruşma salonunda ortaya koyarak
romanı etkileyici bir mesaj ile sonlandırıyor.
Bu roman, ırkçılık ve
ayrımcılık gibi üzücü bir gerçeği uzun bir tarihe ayna tutarak önümüze
koyuyor.Bunu da farklı bir tarzla yaparak edebiyat dünyasında tanınan bilinen
bir eser ortaya çıkarıyor.Bir kaç denemesi dışında bilinen Tek kitabı ‘Bülbülü
Öldürmek’ olan yazar Harper Lee bu eseri ile Pulitzer ödülü almış ve bu kitap
aynı isimle yine sinema dünyasında ses getiren, Oscar ödülü almış 1962 yapımlı
siyah-beyaz bir filme de çekilmiş.Yazıldığı ve filme çekildiği tarihler göz
önüne alındığında ‘köleliğin kaldırılması ve özgürlük’ konusunda da
ödüllendirilmiş cesurca duruşu ve eleştirel yaklaşımıyla öncü bir kült eser
olduğu aşikar.Bu durum da Bu eserin sadece bir roman olmadığı,başlıbaşına bir
mantalite olduğunu gösteriyor.
KÜNYE
Tür;Sanat,Edebiyat,Roman
İçerik;Tarihi,Sosyolojik,Yaşam
Kaynak;Okuduğum Romanlar
Dönem;Aralık 2018
Güncelleme; Yok
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder