Translate

15 Haziran 2014 Pazar

THE CROW (KARGA)

THE CROW (KARGA) –ÖLÜMÜ ANLADIĞIN ANDA ÇOCUKLUK SONA ERER



The Crow serisi çizgi romanlar yazan James O’Barr tarafından ortaya çıkmıştır,James O’Barr, trajik bir trafik kazasında nişanlısı Bethany’nin sarhoş bir sürücünün kullandığı araba tarafından öldürülmesi sonrasında çok sıkıntılı günler yaşamaya başlamış. Bu yaşadığı sıkıntılı dönemden kurtulmak için kendisini çizime verir, daha sonraları ise gazetede okuduğu bir haberden ( Detroit’te bir çiftin 20$ lık nişan yüzükleri için öldürülmesi olayı ) oldukça etkilenir ve bunun bir hikayenin başlangıcı için güzel bir çıkış noktası olduğuna karar verir ve 1981 yıllarında Berlin’de ilk The Crow çalışmalarına başlar. 

İçinde bulunduğu sıkıntılı yaşam yüzünden eserini tamamlaması uzun bir süre alır.James O’Barr hikayesinde kullandığı karakterleri kendi hayatından seçmiş,gerçek kişileri karakterleri ile özdeşleştirmiştir.Hatta filmde yer alan çete üyelerinin isimleri de Detroit deki duvar yazılarında alınmış gerçek çete üyeleri isimleridir. (T-Bird, Tom-Tom, Top Dollar, Spooky Stone gibi) Bunun üzerine olayları hikaye üzerine oturtarak hikayeyi tamamlamıştır.




Çizgi romanın başarısından sonra 80li yılların sonunda film yapımcısı Jeff Most film için 1500$ gibi komik ücret önermiş.Filmin kült ve efsanevi olmasının ise iki ana nedeni var.Bunlardan birincisi filmin yönetmenliğini Alex Proyas’ın üstlenmesi ve ikincisi ise başrollerinde efsane karate ustası Bruce Lee’nin oğlu Brandon Lee’nin yer almasıydı.

İlk başlarda birbirlerini tanımayan James O’Barr ve Brandon Lee film çekimlerinde çok iyi anlaşmaya başlamış ve çeşitli röportajlarda James O’Barr,Brandon Lee için küçük kardeşim diye bahsetmeye başlamış. Filmin çekimlerinin bitmesine 8 gün kala Brandon Lee’nin yanlış doldurulmuş bir silah tarafından çekim sırasına vurularak öldürülmesi bu yüzden James O’Barr’ ı hayatı boyunca sarsan ikinci büyük olay olur.


Romanın üzerinden 30 yıl, filmin üzerinden ise 20 yıl geçmesine rağmen The Crow çizgi roman severler için hala bir kült olmaya devam etmektedir.





THE CROW 1 ORJİNAL FİLM SOUNDTRACK ŞARKILARI


1. "Burn" - The Cure – 6:39
2. "Golgotha Tenement Blues" - Machines Of Loving Grace – 4:01
3. "Big Empty" - Stone Temple Pilots – 4:56
4. "Dead Souls" - Nine Inch Nails – 4:54
5. "Darkness" - Rage Against the Machine – 3:41
6. "Color Me Once" - Violent Femmes – 4:09
7. "Ghost Rider" - Rollins Band – 5:45
8. "Milquetoast" (also known as "Milktoast") - Helmet – 3:59
9. "The Badge" - Pantera – 3:54
10. "Slip Slide Melting" - For Love Not Lisa – 5:47
11. "After the Flesh" - My Life with the Thrill Kill Kult – 2:59
12. "Snakedriver" - Jesus & Mary Chain – 3:41
13. "Time Baby III" - Medicine – 3:52
14. "It Can't Rain All the Time" - Jane Siberry – 5:34





THE CROW FİLM SERİSİ TANITIMI

THE CROW 1 (ORJİNAL)



Gösterim Tarihi :Mayis, 1994 Tür : Aksiyon / Fantastik / Gerilim
Süre : 101 dakika Gise Hasilati : 94 milyon $ Yönetmen : Alex Proyas Yapimci : Edward R. Pressman, Jeff Most Görüntü Yönetmeni : Dariusz Wolski Müzik : Graeme Revell Senaryo : David J. Schow, John Shirley ve James O’Barr (kitap)

Konu : Müzisyen Eric Draven (Brandon Lee) ve nişanlısı Shelly Webster (Sofia Shinas) Cadılar Bayramında evlenmeyi planlarlar ancak, düğünlerinden bir gece önce Top Dollar’ın başını çektiği serseri çetesi tarafından şeytanın Gecesi’nde saldırıya uğrar ve katledilirler. Ölümlerinin çok korkunç ve aşklarının çok kuvvetli olmasından dolayı bir yıl sonra Eric’in mezarını ziyarete gelen bir karga Eric’i yanlış giden şeyleri doğru yoluna koyması için hayata geri döndürür.Eric Draven,kendisini ve Shelly’yi öldüren dört çete üyesi ve çete liderini biçmek için adaletin asil  intikamı için geri gelmiştir. Karganın kanatlarında hayat bulan Eric in acısı zalimleri yakacak.



Oyuncular; Eric Draven (Brandon Lee) Shelly Webster (Sofia Shinas) Sarah (Rochelle Davis) Officer Albrecht (Ernie Hudson) Top Dollar (Michael Wincott) Grange (Tony Todd) T-Bird (David Patrick Kelly) Skank (Angel David) Tin Tin (Laurence Mason) Funboy (Michael Massey) Myca (Bai Ling) Darla (Anna Thomson) Gideon (Jon Polito)

Muhteşem bir senaryo harika bir kurgu etkileyici görsel efektler ve yıllarca unutulmayacak,nesillerce devam eden özel hayranları fan clupleriyle Dünya sinema tarihine geçmiş kült film the crow.

Eklenen Sahneler; Brandon öldüğünde filmin 8 günlük çekimleri daha vardı.Filmin geri kalanını tamamlayabilmek için bir dublör ve bazı bilgisayar oyunları kullanıldı.Ayna kırılma sahnesi için Dream Quest adli bir özel efekt şirketi görev yaptı.Çünkü bu sahne Brandon öldükten sonra çekilmişti.Dream Quest camı sanki Brandon kırıyormuş gibi gösterdi. Tavan arasında çekilen çoğu sahnede de dublör kullanılmıştır.


THE CROW 2 (CITY OF ANGELS)


Gösterim Tarihi : 1996 Tür : Aksiyon / Fantastik / Gerilim Süre : 84 dakika Gise Hasilati : 30 milyon $ Yönetmen : Tim Pope Yapimci : Edward R. Pressman, Jeff Most Görüntü Yönetmeni : Jean - Yves Escoffier Müzik : Graeme Revell Senaryo : David S. Goyer ve James O’Barr (kitap)

Konu : Ashe (Vincent Perez) ve oğlu kazara bir çetenin yasadışı işlerine tanıklık ettikleri için çete üyelerince acımasızca öldürülürler.Karga bu sefer küçük bir çocuğun babası olan Ashe’i işleri yoluna koyması için hayata döndürür ve Ashe, motosikletine atlayıp kargayı takip ederek Judah çetesinin peşine düşecektir.Adaletin lanetini yaşayacaklar.Bir babanın acıdan beslenen intikamını tadacaklar.



The Crow filminden iki sene sonra çekilen bu 2. filmde başrolü Vincent Perez alıyor. Serinin son iki filmine göre The Crow ruhunu daha iyi yansıtan City of Angels, The crow fanları tarafından takdir görür.

Oyuncular; Ashe (Vincent Perez) Sarah (Mia Kirshner) Judah (Richard Brooks) Curve (Iggy Pop) Nemo (Thomas Jane) Spider Monkey (Vincent Castellanos) Kali (Thuy Trang) Danny [Ashe'in oglu] (Eric Acosta) Noah (Ian Dury) Sybil (Tracey Ellis) Grace (Beverley Mitchell) Bassett (Alan Gelfant) Hindu (Shelly Desai) Holly Daze (Holley Chant) Zeke (Kerry Rossall) Rahip (Reynaldo Duran)

THE CROW 3 (SALVATION)



Gösterim Tarihi : 20 Mayis 2001 tarahinde DVD ve VHS ‘de Tür : Aksiyon / Fantastik / Gerilim Süre : 102 dakika Yönetmen : Bharat Nulluri Görüntü Yönetmeni : Carolyn Chen Müzik : Marco Beltrami, Kid Rock Senaryo : Chip Johannessen ve James O’Barr (kitap)


Konu : Alex Corvis, kız arkadaşını öldürdüğü gerekçesiyle haksiz yere hüküm giyer ve idam edilir. Bir karganın yardımıyla geri gelerek sevgilisini ve kendisini yaşayanların arasından çekip alan komployu ortaya çıkarmak niyetindedir simdi. İp uçları onu kirli işler çeviren bir polis grubuna yönlendirir. Gerçekten de karganın söylediği gibi aşk ölümden daha güçlü ise adalet de yerini bulacaktır.



Film sinemalarda gösterilmeden direk olarak mağaza raflarında yer aldı.Bu da filmin başarısını gözler önüne seriyor.İlk iki filmin gölgesinde kalsa da sürükleyici izlenebilir bir yapım olarak karşımıza çıkıyor.

Oyuncular; Kirsten Dunst (Erin Randall) Eric Mabius (Alex Corvis) Fred Ward (Captain Of The Police Force) Jodi Lyn O'Keefe (Lauren Randall) William Atherton (Nathan Randall) Tim Dekay Walt Goggins (Toomey) Kelly Harren (Sekreter) Bruce McCarthy (II) (Madden) Dale Midkiff Grant Shaud (Walsh) David Stevens (IV) (Tommy Leonard )


THE CROW 4 (WICKED PRAYER)



Gösterim Tarihi : 2005 Tür : Aksiyon / Fantastik / Gerilim Süre : 99 dakika Yönetmen : Lance Mungia Görüntü Yönetmeni : Kurt Brabbee Müzik : Jamie Christopherson Senaryo : Lance Mungia, Jeff Most, Sean Hood ve James O’Barr (kitap)

Konu;Jimmy Cuervo,gençlik aşkı Lilly ile kasabadan ayrılıp yeni bir hayata atılmak üzeredir.Ancak gençlik arkadaşı olan aynı zamanda ırkçı ve satanist bir çetenin saplantılı lideri death lakablı Luc un kıskançlık ve ırkçılık kokan hışmına maruz kalırlar.Çete tarafından satanist bir ayinle vahşice katledilen genç çift çöplüğe atılır.Karga bir kez daha yanlışı düzeltmek ve adaleti sağlamak için kanat çırpacaktır. Karga gücünü neyden alır?nefret mi,öfke mi,şiddet mi? hayır, o gücünü sevgiden alır ve adaleti sağlar.



serinin bu son filmi diğerlerine göre oldukça silik ve basit kalır.Ben başta olmak üzere The crow fanları tarafından beğenilmez.Tek düze müziği, zayıf kurgusu,berbat oyunculuk ve diyaloglar,bir gençlik filmi havasında çekilmesi, serinin gotik epik unsurlarını ve ciddiyetini kaybetmiş olmasına,ilk filmin muhteşemliğinin yanından bile geçememesine rağmen bu efsaneden feyiz alması bile bu kötü filmi sabredilir kılar.

Oyuncular; Edward Furlong (Jimmy Cuervo / The Crow) David Boreanaz (Luc Crash / Death) Tara Reid (Lola Byrne) Dennis Hopper (El Nino) Emanuelle Chriqui (Lily) Marcus Chong (Savaş) Tito Ortiz (Açlık) Yuji Okumoto (Salgın Hastalık)


İZLENİMLER

Gerek ilk filmde gerekse devam filmlerinde genelde tüm sahneler ,görüntüler gece cekilmiştir, Hic gündüz sahnesi yoktur. kameranın karganın gözünden gösterdiği sahneler de insanın karga olası gelir.kargaları çoğu insandan daha fazla seviyorum.

Sıra dışı bir filmdir, her sahnesinde farklı şeyler düşünürsünüz, ama insana direk hissettirdiği şey acıdır... hele o son sahnede söylenen sözler, o son kavga...uyuşturucu bağımlısı kadına yardımı, yüzünü boyaması... insanın bağımlısı olup defalarca izlemesine neden olabilecek kadar etkileyici muhteşem filmler serisidir The Crow...



filmlerin müzikleri metal /hard rock ağırlıklıdır…zaten böyle mükemmel bir eserin müzikleri de mükemmel olmalıdır…ayrıca ilk filmin ortalarında bir yerde, "skank", markete bira almaya girdiğinde markette "parmağında yüzükler, kolunda bilezikler, oy sana dolanayım, oy oy eminem, nedir bu güzellikler?" şeklinde sözleri olan nadide türkümüz bağlama ile çalmaktadır.

külttür bu film, gençlik yıllarında pek çok yönüyle derin izler bırakabilen filmlerdendir. brandon'ın gerçekten de çekimler sırasında ölmesi ayrıca kahretmekle beraber, muhteşem bir soundtrack albüme de sahiptir. her sahnesi düşündürücüdür, hayata ve ölüme dair düşünceleri iyilik ve kötülük kavramlarını allak bullak eden hayranlık uyandıran kısacası, pek az filmde bulunabilecek bir derinliğe sahip filmlerden biridir karga...




Draven’in elektro gitarla çatıya çıkıp solosuyla tüm sinirini boşalttığı sahne muhteşemdir.

nedeni bilinmez, yıllar geçse de araya tonlarca olay, yüzlerce film girse de, o kadar ki the crow'u bir daha, ellinci defa izliyorum ve filmin uyandırdıkları gram azalmıyor.

 makyaj sahnesi, damda koşma sahnesi,alevlerle yapılan karga resmi, küçük kızın çatı katına çıkıp yağmura serzenişte bulunduktan sonra Draven’in  "Ama her gün yağmur yağmaz ki" dediği sahneler insanı hasta eden...bu sahnelerde çalan parcalar da insanı öldüren sahnelerdir resmen…




filmler gerçek dünyadan kaçışı simgeler çoğu kez insanlar için. 1994 ya da 95 yılında bir gün sinemaya gidersiniz. blade runner, metropolis gibi bir anti-ütopyada, omuzun da kargası, beyaza boyalı yüzü, acı dolu ama ironik replikleriyle kurşunun zarar vermediği bir ölüm meleğinin; "katillerin katili" olarak kendisini ve sevdiği kadını öldüren bir grup kötüyü cezalandırdığı görürsünüz. o iki saat için gerçekler farklı oluvermiştir birden. zorbalık ve haksızlıkla, salt kötülükle mücadelenin başarılı olacağına, adaletin bir gün, bir şekilde yerini bulacağına dair inancınız artar. Ancak adalet yerini bulsa, katiller hakkettikleri cehennemi yaşasa da iki gencecik insan hiç uğruna ölmüş, birlikte geçirebilecekleri bir ömürden olmuşlardır. her ne kadar filmin sonunda shelly ve eric'in yeniden birlikte olduklarını görsek de, insanlar ölse, gerçek aşk sonsuza dek sürse de, bu yönüyle içimi hep hüzünle dolduran bir filmdir the crow. bir intikam hikayesini anlatmakla birlikte kanımca gerçek aşk ve sevgi üzerine çekilmiş en güzel filmlerden biridir, romantizmin doruklarında gezinir. yan karakterlerin sağlamlığı, çekimleri, atmosferi, karanlık ve gotik yapısı, diyalogları, vermek istediği mesajları gözümüze gözümüze sokmayışı ile her zaman kalbimde ayrı bir yeri olacaktır. Trajik bir raslantıyla brandon lee'nin filmin çekimlerinde ölmesi, sarah'nın "real love is forever" demesinin ardından perdede beliren "for brandon and eliza"yazısı da filmin sahip olduğu duygusal derinliği artıran bir yürek burgusudur.



 REPLİKLER

"Eğer sevdiğimiz kişiler bizden çalınmışsa, onları yaşatmanın yolu, onları sevmeyi bırakmamaktır. Binalar yanar, insanlar ölür ama gerçek sevgi sonsuza kadar sürer."

‘’ ne ölüyüm
nede hayattayım
hala hatırlıyorum ve
çok acı çekiyorum
seni sonsuza dek seveceğim
intikamını alacağım…’’



‘’eskiden, insanlar öldüğünde bir karganın ruhlarını ölüler diyarına götürdüğüne inanırdı... ama bazen, okadar kötü birşey olurduki ruh beraberinde büyük bir hüzün getirirdi ve dinlenemezdi... böyle oldugunda bazen karga bu ruhu dünyaya geri getirirdi...yanlışları düzeltmek icin...intikam için….’’

"ölümü anladığın anda çocukluk sona erer"






KÜNYE

Tür;Sanat,Sinema,Kült Film
İçerik;Film tanıtımı,İzlenimler
Kaynak;İzlediğim Filmler,Fan Clup,Tanıtım
Dönem;Aralık 2000
Güncelleme; Yok 


Hiç yorum yok:

Yorum Gönder