‘’ Yerel
bir tanrıçanın ismini taşıyan kral 2. Athenna kaçırılan ailesini arıyor.Devir
Hitit,amazonlar ve Mısır kökenli arzava devri.Şimdiki gibi politik oyunlar
yaşanıyor ve adaletin kılıç zoruyla sağlanabildiği bir devir.Her şeye
rağmen,kadının üretici ve saygın bir güç olduğu devir ve kaçınılmaz son.
Katliam ve
intikam. ’’
Tanıtımı
amacıyla bir kısmını yazdığım arka kapağındaki bu açıklamanın ilgimi çeken
hoşuma giden konusu ve daha önce de okuduğum benzeri türde başarılı bazı başka örnekleri
hatırlattığı için bu kitaba merakla başladım.
Girişi
vasat diyebiliriz lakin dar kapsamlıydı ve tanımlamalar yapmak gereği açısından
olabildiğince uzun tutulmuştu bu nedenle göz ucuyla cümlelerdeki önemli anlamlı
kelimeleri okuyarak hızlı şekilde geçtim.Tasvirlerden daha çok ikili
konuşmalara daha fazla yer verilen bu roman devamında da genelde aynı yöntemi
uyguladı.
m.ö bir
zaman ile günümüz tarihine eser kaçakçılığı kisvesinde basitçe değinmiş Kitabın
konusu ve anlam bütünlüğüne uymayan ama buna rağmen muhteşem güzellikte milli
mücadele dönemi tarihli gerçek bir hikayeye yer vererek bunun devamında konusuyla
ilgili olarak gerekli bağlantıları kurarak ansızın zart diye m.ö ki bir zamanda
geçen hikaye örgüsüne Hitit,Mısır ve Asurluların yaşadığı muhteşem dönemlere
arzava denen ne olduğu bilinmeyen bir ülke ve kralı üzerinden giriyor.Kitabın
sonunda da bu hikayeden zart diye çıkıyor.
Anlattığı
topluluklar gerçek ve yaşanmış bir çağ.Lakin karakterler hayal
ürünü.Beraberinde bir avantajı getiren ve sabit gerçeklere bağlı kalma
zorunluluğu getirmeden olabildiğince hayal gücüne yer veren
Varlığı
bilinen lakin yöneticileri devlet yapısı halkı konuştuğu dile kadar hakkında
Hitit veya mısır tabletlerinde geçen ‘arzava’ adlı bir bölge isimi dışında
hiçbir bilgi bulunmayan bir olgudan yararlanmış.
Buraya
kadar pek sorun yok,iyi bir konu seçimi falan idare eder diyelim ama bundan
sonra tasvirler ve olay örgüleri hiç iyi işlenmemiş avantaj kullanılamamış bence.Tasvirler
iyi değil en önemli olgularda dahi bunların tasvirleri zayıf bırakılmış lakin
kitapta bayağı bir önemli yer edinen ve sıklıkla ele alınan ama olaylara gidişata
etkisi minimum kalan cinsellik ve erotizm tasvirleri olabildiğince detaylı
anlatılmış.Bu tabii ki romanlarda olacaktır cinsellik ve erotizm o dönemde de
yaşanmıştı ve belki anlatıldığı kadar ve daha fazla detaylı ve yoğun biçimde
ama kitabın konusu bu değil ve bu tasvirlerin hep bu konularda sıkça ön plana
çıkması ve kitap bittiğinde tek bu yönünün ön planda kalması dikkat çekmek için
basit bir yönteme muhtaç olmayla ucuzluğu da beraberinde getiriyor.Amazonlar da
buna kurban edilmiş resmen.Bu böyle iken savaş sahneleri ve ilginç politik
gelişmeler olay örgüleri basit ve üstün körü geçilmiş.Ayrıca aşırı derecede
anlam ve mantık eksikliği söz konusu;
Mesela
manzu tuzağı diye bir teknoloji var ve bu kitapta anlatılan savaşlarda ve ilişkilerde
bayağı bir etkili ama bu tuzakların nasıl bir teknolojisi var hiç değinilmemiş
bu tuzak o devirde ne olabilir ki?ama öyle bir bilinmeyen anlaşılmaz korkutucu
yok edici etkisi var ki onlarca asır sonra bulunup kullanılan ‘mayın’ ve
teknolojik tuzaklardan kat kat etkili!bir de görünmez! koskoca hitit ordusu
sürekli buna düşüyor ve korkuyor!kendi kendini de yeniliyor bu tuzaklar
herhalde!yazar bir yerde tuzakları yenilemek için arzavalı askerin arkasına
saklandığı bir paravandan bahsediyor.Bu nasıl bir paravansa ve kaynayan savaş
alanında Hitit askerleri nasıl bir malsa bunlara izin veriliyor.o paravan
görünmez ve dokunulmaz yapıyor herhalde 1 gecede 1000lerce Hitit askerini
ortadan kaldıran yine binlerce tuzak bir anda temizlenip tekrar kuruluyor.Dönemin
teknolojik gerçeğini bilince bu daha da saçma hale geliyor.O dönem en iyi savaş
teknolojisi Asurlularda.Bu teknoloji de; koçbaşı,yanarak düşman üstüne yuvarlanan
tekerlekler,yangın çıkaran ateşli oklar,tabaklanmış deriden yapılan koruyucu ve
zırhlar ve yüksek surlara aşağıdan değil yukarıdan müdahale şansı veren
hareketli kuleler.Buna rağmen arzava kralında mayın etkisi yapan savaş
kazandıran silahlar var.bir de savaş gemileri var dönemle alakası olmayan zaten
bunların da sırf adı var marifetlerini göremedik yazarın körükörüne kasıp
kayırmaya çalıştığı 2. athenna adlı tek ana karakterini olabildiğince
şişirmekten başka!
Bunu da
geçtim kitabın ana hatlarını kalbini oluşturan Hitit -arzava savaşı var ve
bunun doğrultusunda bir kaçırılma olayı anlatılıyor olaylar hep şans eseri
arzavalıların lehine gelişiyor her şey .Sürekli detaylı şekilde ölen
Hititliler.Koskoca Hititliler hiçbir çare bulamıyor ama tarihte varlığı bile
belli olmayan arzavalılar en zeki mühendislerle ve doğa üstü denecek
yeteneklere sahip savaşçılarla sürekli çözüm ve başarı buluyorlar anlamsız bir
dengesizlik kitap boyunca hakim ve sinir bozuyor bu kadar tek taraflı şans
başarı ve tesadüf sinir bozucu!
Bunu da
geçtim kitabın arka kapağında yukarıdaki alıntıladığım kısmında da yazdığı gibi
politik stratejik oyunlardan bahsediyor kitapta buna dair kaale alınacak hiçbir
şey yok neredeyse.olduğu söylenen bahsedilen antlaşma teklif ve niyetlerden dem
vuruluyor ama detayı derinliği hiç yok lafta geçiyor ve saray entrikası hiç yok
hatta kitapta yazarın alenen pozitif ayrımcılık yaptığı 2. athenna denen erotik
fantezi peşinde koşan arzava kralının sarayında resmen herkes aşkla bu herife
boyun eğmiş sürekli yağ çekip yalanan bir sürü dişili erkekli toplu dalkavuk
hahaha!ayrıca birde arka tanıtımda kadına saygı ve eşitlikten bahsediliyor
arzava da herifin atlamadığı kadın yok ve kadınlar resmen köle ve sex objesi
sürekli birini öteki ile aldatıyor ve bu herifin yüzlerce kadını var!
Tamam o
dönemlerde o tip yaşamlarda haremler kralların yüzlerce kadından oluşan
gözdelerden oluşan bir cinsel fantezi hanesi hayatı vardı.Ama bununda bir
getirisi götürüsü hep oldu.sen kıskançlık ihtiras ve niyetleri hele kadınlar
olunca tarih boyunca inkar edemezsin ama bu var diye tanıtım yazdığın kitapta
kadınlar mal gibi herifte nasıl bir alet varsa müptelası olmuşlar hiç ses yok!Bu
100 küsür kadın yetmemiş bir de amazonları esas oğlan arzava kralının altına
yatırmış şişirmenin kasmanın bu kadarı artık!hayır bari gerçek üstün aşktan
politikadan ihtirastan bahsetme!çok komik!
Bir de
kitaba ismini veren pars olayı var! Onun giriş anlatımı bir nebze iyi olsa da
vardığı nokta ve sonuç klişelerden ibaret ve sönük kalmış.Aynen adını verdiği
bu kitap gibi.Kitapta söz konusu bölümün başlarında çok önemli bir yer
kaplarken bu kitaba ismini veren vahşi hayvan sonlara doğru hepten iptal
yayından resmen kalkmış.Kayırılan dalyarak 2.Athenna nın üzerine geçmemesine
önem gösterildiği belli zaten ‘’kitaba ismini verdin bu kadar yeter ‘’ demiş
yazar!ama sen bu parsı o kadar klişeye boğmuş ve tırpanlamışsın ki ismini
vermekle birlikte kitabı da basit ve tırpanlanmış hale getirmiş oldun böylece.Bu
kitaba ismini veren vahşi hayvanın da tek görevinin yazarın 2. athenna isimini
verdiği kral karakteri olabildiğince şişirip kayırmak olduğu belli.
Bu roman
kitabın giriş kısmında da bahsedildiği gibi 3 kitaplık bir serinin son kitabı
ve sürprizlere hiç yer vermeyen sıradan beklenen ve klişe bir finalle de zaten
pek parlak olmayan kitabın sonu en sönük kısmı olmuş .İşin ilginci 3 kitaplık
serinin bu son kitabı 1 kelime ile başka bir yeni sonraki kitaba işaret
çakıyor.Bu da bu kafayla yazarın bu işi ticari kaygı ile sürdürdüğünü
düşündürüyor.
Kitabın hiç
mi iyi yanı yok.Var! 1 tane! Onunda kitabın ne içeriği ne konusu ne de gidişatı
ile alakası yok!
O olgu da;Milli
mücadele sırasında zekası ve azmi ile muhteşem başarılar kazanmış ama
tarihimizde unutulmuş, çoğu kişinin adını bile bilmediği Topçu Yüzbaşı Mustafa
Ertuğrul Aker i, İngilizlere ve fransızlara karşı bizzat kahramanlık dolu
savunma ve saldırıların komutasını yapmış ve dünyada ilk kez bir uçak gemisi
İngiliz Ben my Chree yi batıran bu
muhteşem onurlu Türk askerini bizlere tanıtıp hatırlatan gerçek hikayesine yer
vermesidir.
Sırf bu nedenle
10 üzerinden 4 veriyorum bu kitaba bence vasatın altında sıradan bir kitap.İş
olsun diye yoklukta okunabilir belki!Yine de sizin tercihinize takdirinize bırakıyorum.
KÜNYE
Tür;Sanat,Edebiyat,Roman
İçerik;Tarihi,Stratejik,Macera
Kaynak;Okuduğum Romanlar
Dönem;Eylül 2017
Güncelleme; Yok
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder